Page 16 - Türk Dili ve Edebiyatı 12 | 4.Ünite
P. 16
4 ÜNİTE
METİNDE GEÇEN BAZI KELİME VE KELİME GRUPLARI
amele çavuşu : İşçileri iş sırasında yönlendiren kişi.
dolap beygiri : Kuyudan su çekip bahçe ve bostanları sulamaya yarayan çarklı düzeni işleten, dön-
düren at, eşek veya katır.
koltukçu : (Metinde) Harman makinesinin ağzına buğday demetlerini atan kişi.
patoz : Harman makinesi, harman dövme makinesi.
sadakor : Düz dokunmuş, açık saman renginde bir tür ipek kumaş.
taksirat : Kusurlar, suçlar.
yekinmek : (Metinde) Gereğinden fazla gayret sarf etmek.
METİN VE TÜRLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR
Okuduğunuz metin, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda toplumcu gerçekçi anlayışı benim-
seyen Orhan Kemal’in Bereketli Topraklar Üzerinde adlı romanından alınmıştır. Tarımda makine-
leşmenin 1950’li yıllarda Çukurova ve çevresinde meydana getirdiği değişimler, emek-sermaye ve
ırgat-ağa ilişkisi, köylü-şehirli farkı; Anadolu’da çalışmak için bir kasabadan Çukurova’ya gelen üç ar-
kadaşın yaşadığı sıkıntılar çerçevesinde anlatılmıştır.
1940’lı yıllardan itibaren romanda, gerçekçiliğin bir uzantısı olarak değerlendirilen köy ve köy in-
sanına yöneliş başlar. Bu tür romanlar konularını daha çok, toprağa bağlı insanların hayatlarından
alır. 1950’li yıllardan sonra köylünün kente yönelişinin hikâyesini anlatan eserler yazılır. Bu anlam-
da, köyden şehre doğru olan hareketi işleyen ilk yazarlardan biri Orhan Kemal olmuştur. Okuduğu-
nuz metinde de görüldüğü gibi gerek doğup büyüdüğü ortamı para kazanmak amacıyla geride bırakıp
şehre gelen fabrika işçilerinin kötü yaşam koşulları gerekse Çukurova tarlalarının acımasız ortamı
hareketli tasvirlerle canlandırılır. Sosyal gerçeklerin; ırgatların kişiliği üzerinden insan gerçeğiyle
birlikte uyumlu bir biçimde verilişi, insanların içinde yaşadıkları şartlarla bağlantılı olarak ele alını-
şı, ayrıntıların ustalıkla değerlendirilişi metinde dikkat çeken başlıca unsurlardır.
Eserlerinde işçi, ırgat, kâtip, müteahhit, politikacı, mahpus, gardiyan, memur, çiftçi, gurbetçi gibi
kalabalık bir şahıs kadrosuna yer veren Orhan Kemal; genellikle sömürülen yoksul insanları işlemiş-
tir. Yazar, romanlarında hem köylüleri hem de yoksul şehirlileri anlatır. Okuduğunuz metinde de köy-
den gelen İflahsızın Yusuf, Köse Hasan, Pehlivan Ali ile şehirdeki düzene ayak uydurmuş olan ırgat-
başı, taşeron, makine ustası yan yanadır.
Metinde de görüldüğü gibi Köse Hasan, İflahsızın Yusuf ve Pehlivan Ali’nin kişiliğinde; bilinçsiz
ırgatların, işçilerin zor çalışma şartlarında karşılaştıkları sömürü ve zorluklar gerçekçi bir tutumla
anlatılmıştır. Son bölümde Ali’nin; ekmeğini kazanmak için üstünde çalıştığı “patoz”, işçilere soluk
aldırmazken ve hatta Ali’nin canına mâl olurken patronun zenginleştiği bir sistemin de simgesi ol-
muştur. Toplumun belli bir kesiminin sözcülüğünü üstlenen roman, “patoz” karşısındaki çaresiz, bi-
linçsiz, zayıf insanı yansıtırken okura da iletmek istediği mesajı vermektedir.
Orhan Kemal’in eserlerinde karşılıklı konuşmalar önemli yer tutar. Okuduğunuz metinde de kişi-
lerin konuşmaları hem akıcılığı sağlayan hem de gerçekliğin oluşmasında kullanılan önemli bir öge
olmuştur. Orhan Kemal bu eserinde kişileri yöresel ağızla konuşturup buna uygun kelime ve cümle
yapılarına yer vermiştir.
Türk edebiyatında Orhan Kemal’in yanı sıra Sabahattin Ali, Yaşar Kemal, Samim Kocagöz, Talip
Apaydın, Necati Cumalı, Fakir Baykurt gibi yazarlar toplumcu gerçekçi anlayışla yazdıkları romanla-
rıyla tanınmışlardır.
162