Page 5 - Türk Dili ve Edebiyatı 9 - Ünite 4
P. 5

Masal / Fabl




                  “Ah anamın aşı, kuyunun başı... Ye tuzlu tuzlu, iç buzlu buzlu... Ya evde otur, gergef işle; ya bağa git,
               toprağı avuçla; dahası ne umurun!”
                  Demeye başlamış. Bir demiş, iki demiş, derken bir hışırtı işitmiş. Bir de dönüp bakmış ki, ne baksın;
               Tasa kuşu, ağaçların arasında kanat vura vura geçip gidiyor, kim bilir hangi avarenin başına konmaya!

                  O zaman, yüreğine öyle bir su serpilmiş, öyle bir su serpilmiş ki, Sülün kız; rahat bir nefes alıp,
               “ooh!” demiş; oh deyince de ak saçlı biri peydah olmuş:

                  “Oh dede benim; dile benden, dilediğini! Güler yüz mü istersin, tatlı dil mi?”
                  Diye sormuş. Sülün Kız da:

                  “Oh dede, oh; güler yüz de isterim, tatlı dil de... İlle hepsinden üstün anamı isterim, anamı!”
                  Deyince, “yum gözünü!” demiş dede; yummuş gözünü kız... “Aç gözünü!” demiş dede; açmış gözü-
               nü kız. Bir de görmüş ki, ne görsün, anasının dizi dibinde... Oh dedenin yerinde yeller esiyormuş ama,
               güldükçe güller açıyormuş yanağında; söyledikçe, bülbüller şakıyormuş dudağında... Gayri Tasa kuşu
               gelip de dalına konabilir mi!
                  O günden geri güler yüz, tatlı dil ile günlerini gün etmişler; gel zaman git zaman, kısmeti de açılmış
               kızın; kırk gün, kırk gece toy, düğün etmişler; balı kaymağa katıp yemiş içmiş, muradlarına ermişler.
               Darısı yurdumuzun güzelleri başına!
                                                                            Eflatun Cem Güney, Masallar



                  Metin ve Türle İlgili Açıklamalar

                  Masal
                  Masal; genellikle halkın yarattığı, ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa sürüp gelen, olağanüstü kişilerin
               başından geçen olağandışı olayları anlatan edebî türdür.

                  Masallar; olaya dayalı, sanatsal metinlerdir. Genellikle bir tekerleme ile başlar. Masallarda yer ve
               zaman belirsizdir. Olaylar, hayalî mekânlarda ve belirsiz geçmiş zamanda geçer. Olayların anlatımında
               öğrenilen geçmiş zaman ya da geniş zaman kulla-
               nılır. Kahramanlar genellikle devler, periler, cinler,
               padişahlar, prensler vb. kişilerdir. Masallar iyi ile
               kötünün mücadelesini anlatır, masalın sonunda
               iyilik üstün gelir. İyiler ödüllendirilir, kötüler ceza-
               landırılır.

                  Masallarda yalın, duru bir dil ve anlatım söz ko-
               nusudur. Anlatımda söylenmesi güç kelimelere,
               ayrıntılı betimlemelere yer verilmez. Masalların ba-
               şında, ortasında ve sonunda kalıp sözlere yer verilir.
                  Masallarda iyilik, güzellik, doğruluk, yardımse-
               verlik  gibi evrensel  değerler  yer alır;  dinî ve  millî
               ögelere yer verilmez.
                  Masalların söyleyeni belli değildir. Masallar, hal-
               kın ortak edebî ürünleri arasında yer alır. Halk ara-
               sında dilden dile söylenerek gelecek kuşaklara ak-
               tarılan masallar, sonradan yazıya geçirilmiştir.





                                                                                                               117
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10