Page 30 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 4.Ünite
P. 30
4. Ünite
nında artarak gerçekleşmiş, ortalama her yıl 43,5 milyon dolarlık dışarıdan mal alımı yapılmış-
tır. Yurt dışından sanayi ürünleri ile şeker gibi temel tüketim malları ithal edilirken; kuru üzüm,
pamuk, incir ve fındık gibi tarım ürünleri de yurt dışına ihraç edilmiştir.
Atatürk, ekonominin bağımsız olması gerektiğini; “İstiklâl-i tam (tam bağımsızlık) için millî
hâkimiyet, iktisadî hâkimiyet ile sağlamlaştırılmalıdır.” sözleriyle ifade etmiştir.
Atatürk’ün millî ekonomi anlayışı içe kapanık bir ekonomi anlayışı değildir. Onun ekonomi
anlayışı; uluslararası imkânlardan da faydalanan ve değişime açık olan ekonomik bir anlayıştır.
Nitekim Atatürk bir sözünde; “Kanunlara uymak şartıyla, yabancı sermayeye gerekli güvenceyi
her zaman vermeye hazırız.” demiştir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türk toplumunun büyük bir kısmı tarımla uğraşıyordu ve
tarım o dönemde maalesef ilkel yöntemlerle yapılıyordu. Atatürk, millî ekonomi politikası gereği
tarıma önem verilmesi gerektiğini; “Her şeyden önce tarıma ve çiftçiye önem verilecektir. Çünkü
halkımızın büyük bir kısmı tarımla uğraşan köylülerdir.” sözleriyle ifade etmiştir.
Bu dönemde sanayi ve ticaret büyük
ölçüde gayrimüslimlerin elindeydi. Maden-
cilik işleri ise yabancı sermayenin yatırım-
larına bağlıydı.
Anadolu’nun gerçek kurtuluşunun
ekonomik bağımsızlık ile olacağını düşü-
nen Atatürk, henüz Cumhuriyet ilân edil-
meden önce 17 Şubat 1923 tarihinde İzmir
İktisat Kongresi’ni (Görsel 4.23) toplaya-
rak ekonomik kalkınmanın politikalarını
belirlemiştir. Bu kongrede; yerli üretimin
teşvik edilmesi, girişimciliğin desteklen-
mesi ve çalışma özgürlüğü sağlanması ka-
rarları alınmış, yasalara uymak kaydı ile
Görsel 4.23: İzmir İktisat Kongresi hatırası yabancı sermayeye de izin verilmesi karar-
laştırılmıştır.
SIRA SİZDE
Erzurum Kongresi’nde temeli atılan “Misak-ı Millî” (28 Ocak 1920), Sivas Kongresi ve
Amasya görüşmelerinde şekillenmiş, nihayet son Osmanlı Meclisi olan Meclis-i Mebûsan’da
kabul edilmiştir. Bu kararlar daha sonra TBMM tarafından da kabul edilip uygulanmaya
çalışılmıştır.
Misak-ı Millî’nin 6. Maddesi’nde özetle: “Millî ve iktisadî gelişmemizi gerçekleştirmek için
ülkemizin tam bağımsızlığa kavuşması lazımdır. Dolayısıyla siyasi, adlî ve mali gelişmemizi
engelleyici ve sınırlayıcı hususlar kabul edilmeyecektir.” denilmiştir. Lozan Antlaşması’nın
(24 Temmuz 1923), 28. Maddesi’nde ise özetle: “Taraflar Türkiye’de kapitülasyonların her
bakımdan kaldırıldığını kabul ettiklerini bildirirler.” denilmektedir.
Misak-ı Millî kararları ve Lozan Antlaşması’nın yukarıdaki ekonomi ile ilgili mad-
delerini karşılaştırıp düşüncelerinizi aşağıdaki boşluğa yazınız.
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
.........................................................................................................................................................................................................................
158