Page 29 - Türk Kültür ve Medeniyet Tarihi 11 | 4.Ünite
P. 29

Türklerde Ekonomi


            Ç) CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE EKONOMİ



                  HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

               1. Tarımda makineleşmenin olumlu ve olumsuz ne gibi sonuçları olmuştur? Düşüncelerinizi
                  söyleyiniz.
               2. Günümüzde ülkeler, ekonomik açıdan dış ülkelerden bağımsız olarak yaşayabilir mi?



            4.5. Cumhuriyet’in İlk Yıllarında Ekonomik Anlayış

                 Osmanlı Devleti, XX. yüzyılın başlarında Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşları ve I. Dün-
            ya Savaşı gibi büyük buhranlardan çıkmıştır. Bu nedenle devletin ekonomisi iyice zayıflamıştı.
            Mondros Mütarekesi’yle askerî ve siyasi kısıtlamaların yanında, ekonomik kısıtlamalar da yer
            alınca Osmanlı ekonomisi iyice zor duruma düşmüştür.
                 Millî Mücadele ise bu kötü şartlar altında başlamış ve bütün olumsuzluklara rağmen başa-
            rıya ulaşmıştır. Atatürk, Millî Mücadele’yi bitirdikten sonra ekonomik kalkınmayı sağlayıp millî
            bir ekonomi modeli  oluşturmak için çalışmalar başlatmıştır.
                                                                        Tam  bağımsızlığın  ekonomik  ege-
                                                                   menliğin  de  sağlanmasıyla  olacağını
                                                                   düşünen Atatürk bu amaçla yabancıla-
                                                                   rın elindeki işletmeleri millîleştirmek ve
                                                                   bunların  sermayelerini  millî  unsurlara
                                                                   aktararak özel girişimciliği desteklemek
                                                                   istemiştir (Görsel 4.22).
                                                                        Özel  girişimciliği  desteklemek  ve
                                                                   zengin bir Türkiye oluşturmak amacıyla
                                                                   çeşitli  inkılaplar  yapan  Atatürk,  hiçbir
                                                                   siyasi  ve  ekonomik  kısıtlamayı  kabul
                                                                   etmemiş, Millî Mücadele’nin kazanılma-
                                                                   sından sonra Lozan Antlaşması için İs-
                                                                   viçre’ye  giden  heyete  kapitülasyonların
                                                                   taviz verilmeden kaldırılması konusun-
             Görsel 4.22: Millîleştirilen Haydarpaşa Garı (İstanbul)
                                                                   da özel talimat vermiştir.
                                                                        Lozan  Antlaşması’nın,  Millî  Müca-
            dele’nin siyasal bir belgesi olması yanında ekonomik bir boyutu da vardır. Lozan Antlaşması’nın
            ekonomik boyutları; kapitülasyonların kaldırılması, dış borçlar konusunun karara bağlanması,
            nüfus mübadelesi ve gümrük düzenlemeleri şeklindedir.
                 Lozan Antlaşması’nın 28. Maddesi’yle kapitülasyonlar yani yabancılara tanınan hukuki ve
            mali ayrıcalıklar kaldırılmış, dış borçların ise Osmanlı topraklarında kurulmuş olan diğer ülke-
            lerle paylaşılması yoluna gidilmiştir. Bu antlaşmanın önemli maddelerinden biri de nüfus müba-
            delesidir. Mübadele neticesinde nitelikli iş gücünün Anadolu’yu terk etmesi, Cumhuriyet’in ilk
            yıllarında ekonomiyi olumsuz yönde etkilemiştir.
                   Lozan  Antlaşması’nın  Türk  ekonomisi  üzerindeki  en  önemli  yanı  ise;  Türkiye,  İngiltere,
            Fransa ve İtalya gibi ülkelerle imzalanan Ticaret Mukavelenamesi (sözleşmesi) olmuştur. Bu
            mukaveleye göre 1 Eylül 1916 tarihli gümrük tarifesi uygulamasının 1929 yılına kadar geçerli
            olması kararlaştırılmıştır. Alınan bu kararla yerli üretim ile ithal mallar arasında farklı oranda
            tüketim vergisi alınması önlenmeye çalışılmış, ancak bu uygulamaya rağmen sanayi üretiminde
            yeterli rekabet ortamı sağlanamamıştır.
                 1929 yılına kadar egemen olan bu gümrük tarifesi, dış ticaret göstergelerini de etkilemiştir.
            1923-1929 yılları arasında Türkiye’nin ithalatı (dışarıdan mal alımı)  ihracatının (dışarıya mal
            satımının) üzerinde gerçekleşmiştir. Bu dönemde ithalat, ihracattan yılda ortalama %26,8 ora-





                                                          157
   24   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34