Page 152 - Yönetim Bilimi (Tüm Kitap)
P. 152

Yönetim Bilimi






                                                               Okuma Parçası
                     Aşağıdaki metni okuduktan sonra, zamanı doğru kullanma ile

                     ilgili görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
                                                  Zaman Yönetimi
                     “Aşağıdaki gerçek hikâye Kellog Business School’da [Kelog Bizinıs Su-
                     kul (Northwestern Üniversitesi)] İş İdaresi yüksek lisans öğrencileri ile
                     Zaman Yönetimi dersi profesörü arasında geçer.”
                     Profesör sınıfa girip karşısında duran öğrencilerine kısa bir süre baktık-
                     tan sonra, “Bugün zaman yönetimi konusunda deneyle karışık bir sınav
                     yapacağız.” dedi. Kürsüye yürüdü, kürsünün altından kocaman bir kava-
                     noz çıkarttı. Arkadan, kürsünün altından bir düzine yumruk büyüklüğün-
                     de taş aldı ve taşları büyük bir dikkatle kavanozun içine yerleştirmeye
                     başladı. Kavanozun daha başka taş almayacağına emin olduktan sonra
                     öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye sordu. Öğrenciler
                     hep bir ağızdan “Doldu” diye cevapladılar. Profesör “Öyle mi?” dedi ve
                     kürsünün  altına  eğilerek  bir  kova  mıcır  çıkarttı.  Mıcırı  kavanozun  ağ-
                     zından yavaş yavaş döktü. Sonra kavanozu sallayarak mıcırın taşların
                     arasına yerleşmesini sağladı. Sonra öğrencilerine dönerek bir kez daha
                     “Bu  kavanoz  doldu  mu?”  diye  sordu.  Bir  öğrenci  “Dolmadı  herhâlde.”
                     diye cevap verdi. “Doğru.” dedi profesör ve yine kürsünün altına eğilerek
                     bir kova kum aldı ve bütün kum taneleri taşlarla mıcırların arasına nüfuz
                     edene kadar döktü. Öğrencilerine döndü ve “Bu kavanoz doldu mu?” diye
                     sordu. Bütün sınıftakiler bir ağızdan “Hayır.” diye bağırdılar. “Güzel” dedi
                     profesör ve kürsünün altına eğilerek bir sürahi su aldı ve kavanoz ağzına
                     kadar doluncaya dek suyu boşalttı. Sonra öğrencilerine dönerek “Bu de-
                     neyin amacı neydi?” diye sordu. Uyanık bir öğrenci hemen “Zamanımız
                     ne kadar dolu görünürse görünsün, daha ayırabileceğimiz zamanımız
                     mutlaka vardır.” diye atladı. “Hayır.” dedi Profesör, “Bu deneyin anlatmak
                     istediği ‘Büyük taşları baştan yerleştirmezseniz küçükler girdikten sonra
                     büyükleri hiç bir zaman kavanozun içine koyamazsınız.’ gerçeğidir”. Öğ-
                     renciler şaşkınlık içinde birbirlerine bakarken profesör devam etti: “Nedir
                     hayatınızdaki büyük taşlar? Çocuklarınız, eşiniz, sevdikleriniz, arkadaş-
                     larınız, eğitiminiz, hayalleriniz, sağlığınız, bir eser yaratmak, başkalarına
                     faydalı olmak, onlara bir şey öğretmek! Büyük taşlarınız belki bunlardan
                     birisi, belki birkaçı, belki hepsi. Bu akşam uykuya yatmadan önce iyice
                     düşünün ve sizin büyük taşlarınız hangileridir, iyi karar verin. Bilin ki bü-
                     yük  taşlarınızı  kavanoza  ilk  olarak  yerleştirmezseniz  hiçbir  zaman  bir
                     daha koyamazsınız, o zaman da ne kendinize ne de çalıştığınız kuruma
                     ne de ülkenize faydalı olursunuz. Bu da iyi bir iş adamı, gerçekte de iyi
                     bir adam olamayacağınızı gösterir.” Profesör, ders bittiği hâlde konuş-
                     madan oturan öğrencileri sınıfta bırakarak çıktı, gitti.
                                                                      http://mebk12.meb.gov.tr

            150
   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156   157