Page 44 - Yönetim Bilimi (Tüm Kitap)
P. 44
Yönetim Bilimi
Bürokrasinin Tanımları ve Türkiye’de Bürokrasi
Bürokrasi, yönetim ve siyaset ile ilgili bir kavramdır. Ancak bürokrasinin ne oldu-
ğunu anlamak için farklı tanımlara bakmak gerekir.
Devlet kurumlarında çalışan üst düzey yöneticiler olarak tanımlanan bürokra-
sinin ikinci anlamı, “belirli özelliklere sahip bir örgüt biçimi”dir. Bu tanım, Alman
Sosyolog Max Weber [Maks Veber(1864–1920)] tarafından ortaya konulmuştur.
Weber’e göre bürokrasi; iş bölümü, otorite, yazılı kurallar, yazışma ve eylemle-
rin dosyalanmasına dayanan disiplinli bir örgüt biçimidir. Bu anlamda bürokrasi,
akılcıdır ve teknik olarak diğer örgüt biçimlerinden üstündür. İşler, yazılı kurallara
göre yürütülür ve kurallar uygulanırken kişisel faktörler dikkate alınmaz. Weber’e
göre bu örgüt biçimi, yalnızca devlette değil, özel sektörde de yaygındır.
Türkiye’de bürokratik yapılanmanın tahlilini yapmak için, bürokrasinin hangi sü-
reçlerden geçtiğini bilmek gerekir. Bürokrasi, eski Türk devletlerinde 9.yy’dan
itibaren ortaya çıkmıştır. Yusuf Has Hacip’in “Kutadgu Bilig” adlı eserinde ve
Nizamü’l-Mülk’ün “Siyasetname”sinde bürokrasi kavramına ilişkin görüşlere
de yer verilmiştir. Osmanlı Devleti döneminde de yönetici yetiştirilen Enderun
Mektebi’nin eğitim anlayışında da “bürokrasi” kavramı ön plana çıkmıştır.
Günümüzde, bürokrasiyi, kamu yönetimi açısından ele alırsak Türkiye’de bü-
rokrasi, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür. Kamu yönetimi, merkezden ve ye-
rinden yönetim gibi çeşitli birimlerden meydana gelse de söz konusu birimler
arasında belirli bir bağ, uyum ve düzen bulunmaktadır. Bu birimler, bir bütünün
ya da sistemin parçalarıdır.
Nuri Tortop
“Yönetim Biliminin Temel İlkeleri”
II) Klasik Yaklaşımlara Yöneltilen Eleştiriler
Klasik yaklaşımların tamamı, aşağıdaki ortak nitelikleri taşır ve bu niteliklerden
dolayı eleştirilmişlerdir:
• İnsanın sosyal ve psikolojik yönlerini görmezden gelmesi,
• İnsanı, makinenin bir parçası gibi görerek standartlaştırması ve birini, di-
ğerinin yerine kolayca geçebilir şekilde kabul etmesi,
• Yönetimin sadece şeklî ve kanuni yönlerine önem vermesi, bu alanda
kurallar belirlemeye çalışması,
• Yönetim ve örgütün sosyal ve psikolojik taraflarına gereken önemi vermemesi.
42