Page 45 - Yönetim Bilimi (Tüm Kitap)
P. 45
Yönetim Bilimine Giriş
b) Neoklasik Yönetim (İnsan İlişkileri) Anlayışı
Bu düşünce, yönetim sorunlarının klasik yönetim düşüncesi ile çözülemeye-
ceğinin anlaşılmasıyla 1940’lı yıllardan başlayıp 1960’lı yıllara kadar süren
dönemde etkili olmuş ve yönetime, insan unsurunu öne alan davranışçı bir
yaklaşım getirmiştir.
Neoklasik yönetim düşüncesi, klasik anlayışın katı ve insan faktörünü dikkate
almayan yapısına karşıt olarak her insanı, performansını etkileyen duygular
ve sosyal yönleri olan bir yapıda kabul etmiş ve yönetime uzun vadeli bir katkı
sağlamıştır. Neoklasik yönetim düşüncesinin ele aldığı başlıca konular insan
davranışı, kişiler arası ilişkiler, grupların oluşumu, grup davranışları, biçimsel
olmayan örgütlerdeki değişim ve gelişmelerdir.
X ve Y Teorileri
1960’lı yıllarda Amerikalı Psikolog Douglas McGregor [Daglıs Makgregır
(1906-1964) ] tarafından neoklasik düşünce çerçevesinde ortaya atılmıştır.
X kuramına göre insan bencildir, örgütün amaçlarına karşı kayıtsızdır, gelişi-
me karşı direnç gösterir ve tembeldir. Bu sebeple zorlanmalı, denetlenmeli,
yönetilmeli ve ceza ile korkutulmalıdır.
Y kuramına göre uygun koşullar altında, sıradan bir kişi sorumluluğu kabul
etmeyi değil, aramayı da öğrenir. Sorumluluktan kaçma, insanın doğuştan
bir özelliği değil, kötü yönetim anlayışının insanları olumsuz etkilemesinin
sonucudur. İnsan, iş yapmayı sever ve ondan mutlu olur. Sıkı kontrol ve
ceza, çabayı örgütsel amaçlara yöneltecek tek yol değildir. İnsanlar, kendi
kendini yönetme ve denetleme yollarını kullanırlar. Amaçlara bağlılık, onların
elde edilmesiyle sunulan psiko sosyal ve kimliksel ihtiyaçları karşılama gibi
ödüllerle sağlanır.
Nuri Tortop, Eyüp İspir, Burhan Aykaç, Hüseyin Yayman, M. Akif Özer
“Yönetim Bilimi”
I) Neoklasik Yönetim Düşüncesi ile İlgili Eleştiriler
Neoklasik yönetim düşüncesi, yönetime birçok yeni kazanım, kavram getirmiş
ancak bütün dikkatleri insan davranışında yoğunlaştırmış, diğer alanları ihmal
ederek hataya düşmüştür. Organizasyonu oluşturan unsurların, kendi başları-
na birer varlık oldukları görüşünden kurtulamamış, motivasyon konusuna gere-
ğinden fazla ağırlık vermiştir.
Nasıl klasik yönetim düşüncesi, insanı resmî bir organizasyon yapısı içinde
bir makine gibi görerek hata yapmışsa neoklasik yönetim düşüncesi de bütün
dikkatleri insan davranışları üzerinde toplamakla aynı hatayı işlemiştir. Daha
sonra gelen araştırmacılar, insan unsurunu esas almakla bütün işletme prob-
leminin çözülemeyeceğini ispata çalışmışlar ve bu gelişmeler sonucunda mo-
dern yönetim düşüncesi ortaya çıkmıştır.
43