Page 20 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI EBRU 12
P. 20
Hezarfen Edhem Efendi (1829/1904)
Şeyh Sadık Efendi’nin oğlu olan İbrahim Edhem Efendi, 1829 yılın-
da Üsküdar’da Özbekler Tekkesi’nde doğmuştur. İlk tahsilini Hâce Hesnâ
Hatun Mektebinde gören İbrahim Edhem Efendi; daha sonra babasından,
amcasından ve tekkeye gelen Buharalı âlimlerden ders almıştır. Onun için
Arapça, Farsça ve Çağatayca bildiği hatta bu dillere şiir yazacak kadar hâ-
kim olduğu söylenir.
Çarşambalı Arif Efendi’den ta’lîk hattında icazet alan İbrahim Ed-
hem’in ebru ustası ise babası Şeyh Sadık Efendi’dir.
Kendisine ‘‘Hazerfen (bin hünerli)” lakabının verilmesinin sebebi hat ve ebrunun yanı sıra;
doğramacılık, marangozluk, oymacılık, hakkâklık, mühürcülük, dökmecilik, matbaacılık, dokumacılık,
tesviyecilik ve mimarlık gibi dallarda kabiliyet ve ihtisas sahibi olmasıdır. Öyle ki dergâhtaki kuyunun
suyunu kendi kendine çekmek için bir alet yapan Edhem Efendi, 1867 Paris Sergisi’ne katılarak ma-
dalya dahi almıştır. Aynı zamanda iyi bir okçu da olan Edhem Efendi, meşhur 93 Harbi’nde ‘‘mevkibi
hümayunda (millî tabur)’’ komutanlık yapmıştır.
Ebruculukta kendi ismiyle anılan neftli ebru üzerinde çalışmış ve bu sahanın en güzel örnekle-
rini yapmıştır. Yapmış olduğu ebrular Beyazıt’taki kâğıtçılarda ve saray nakışhanesinde çokça rağbet
görmüştür. Sattığı eserlerden elde ettiği geliri de dergâhın giderleri için kullanmıştır. Eserleriyle dö-
nemin sultanı Abdülaziz’in de ilgisini çekmiş hatta sultanın kendisiyle tanışmak istediği bir sanatkâr
olmuştur.
8 Ocak 1904’te vefat eden İbrahim Edhem Efendi’nin eserlerinin bir kısmı günümüze kadar
gelebilmiştir. Bize ulaşan eserler de, Vakıflar İdaresine bağlı Özbekler Dergâhı’nda muhafaza edilmek-
tedir.
Görsel 11: Özbekler Tekkesi ve Hezarfen Edhem Efendi Ebruları-Eda Özbekkangay koleksiyonu
17