Page 39 - ESTETİK 11
P. 39
ETKİNLİK
Metni okuyarak aşağıdaki soruları cevaplayınız.
SANATSAL YARATMANIN KOŞULLARI
Sanatın amacı güzeli yaratmaktır. Burada yaratmayı yoktan var etmekle karıştırma-
mak gerekir. “Mutlak”ın etkinliğinin ürünü olarak anlaşılan dinsel yaratma yoktan var
etmek anlamı taşır. Sanatçının yaratışı, bir bileşim kurmaktan başka bir şey değildir.
Sanatsal anlamda yaratma doğanın gereçlerinden yararlanarak özgün bir biçim oluştur-
maktır, bu anlamlı biçim bizi insan olmakla ilgili sorunlara götürecektir.
Yaratıcılığa giden yol bir bilinç dolgunluğundan, onun sağladığı bir keskin görüşten,
yetkin düzeyde bileşimler ve çok ince ayrıştırmalar yapabilme yatkınlığından geçer.
Her sanat ürünü, her yapıt çeşitli ayrıştırmalar ve bileştirmeler sonucunda oluşmuş bir
bileşimdir. Bu bileşimi kuran bileşenler çok çeşitli ve çok karmaşık bir görünüm ortaya
koyar. Demek ki sanatçı yoktan var eden kişi değildir, tersine vardan var eden kişidir.
O, insan boyunda ya da daha doğrusu insanın algılayabileceği boyutlarda kuracağı ya-
pıtını doğal gereci kullanarak oluşturacaktır.
Sanatçının dış dünyaya yönelişinde dönüştürücü, değiştirici, inceltici, yetkinleştirici ve
insanlaştırıcı bir özellik vardır. Sanatın önemi burada kendini gösterir. Sanatçı doğayı
kavramak, ondaki birtakım özelliklerden giderek insanı anlatmak yolunda yoğun bir
etkinlik içindedir. Sanatçının işi daha çok dünyayladır ya da sanatçının yöneldiği doğa
salt cansız nesnelerin, bitkilerin ve hayvanların oluşturduğu kaba doğa değildir, insanla
bütünleşmiş doğadır, dünyadır. Sanatçının yönelimi kurucu bir yönelimdir: O bir fikir
ya da taslak çerçevesinde bir bileşim kurmaya eğilimlidir. Hiç de yan yana gelmez gibi
duran değişik ögeler onun bileşiminde doğal denilebilecek bir bütün oluşturacaklardır.
Bu çerçevede bileştirmeyi bir araya toplamak olarak belirleyebilir miyiz? Bileştirmek
elbette bir araya toplamaktan daha çok bir şeydir. Bileştirmek özgün ya da özel bir
yapı oluşturmaktır. Sanatçı birtakım ögeleri gelişigüzel bir biçimde bir araya getirerek
kurabilir mi yapıtını?... Hiçbir gerçek bileşim, hiçbir yapıt toplama ögelerle kurulmuş
değildir, rastgele oluşturulmuş değildir. Sanatta rastlantısal gibi duran pek çok oluşum
köklü bir düşünce etkinliğinin ürünüdür. Her bileşim, sanat yapıtını düşünerek söyler-
sek, bir fikrin gerçekleşmiş bir biçimidir. Önce fikir vardır, gerçekleştirilmesi gereken
bir tasarım olarak vardır…
Her sanat yapıtı bir fikrin açınımıdır ve fikir gerçekleşti mi yaratıcı zihin etkinliği o fik-
ri en iyi biçimde dışlaştıracak bileşimi oluşturmaya yönelecektir. Sanatçı, bu yaratma
ediminde bilincin koşullarına göre özel bir dünya ve özel bir bakış açısı oluşturur. O,
dünyaya -ortak dünyamıza- kendi açısından bakar; her şeyi kendi dünyasının özellik-
leri çerçevesinde görür.
Kısacası sanatçının bakışı iyiden iyiye özelleşmiş bir bakıştır, yapıtın özgünlüğü de
buradan gelir. Sanatsal anlamda yaratmak özgün bir biçim ya da özgün bir şema oluş-
turmaktır. Bu biçimin ya da şemanın başlıca niteliği duyumsal-duygusal-düşünsel dü-
zeyde haz verici olmaktır…
(Afşar Timuçin, Estetik, s.197-199)
1. Yukarıdaki metinden hareketle sanatsal yaratıcılık kavramından ne anladığınızı an-
latınız.
2. Size göre sanatsal yaratıcılığı etkileyen unsurlar nelerdir?
37