Page 60 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI MİNYATÜR 11
P. 60
2.3.4. Osmanlı Dönemi Minyatürlerinde Renk
Osmanlı ressamları, Selçukluların ve İranlı ressamların
kullandıkları tekniği devam ettirmişlerdir. Resim yapa-
cakları kâğıdı, üstüne zamk-ı arabî içinde eritilip karıştı-
rılmış beyaz üstübeç tabakası sürerek hazırlarlardı. Ba-
zen bu tabakanın üstünden ince altın bir yaldız tabakası
geçirilir, boya da bu tabakanın üstüne sürülürdü. Yaldız,
renklere parlaklık ve saydamlık verirdi. Orta Asya duvar
resimlerinde kullanılan toprak kırmızısı, lal, mavi, yeşil,
mor, portakal sarısı, pembe ve kahverengi gibi renkler
Osmanlı Devri Türk minyatüründe de kullanılmıştır (Gör-
sel 2.24).
Kırmızı, mavi, yeşil ve sarı en çok kullanılan renkler-
dir. Beyaz, sülyen, pembe, somon, siyah gibi renklerin
yanı sıra altın da kullanılmıştır. 16. yüzyılda tonlama baş-
ladıktan sonra doğa resimlerinde de tonlamalı boyama
tekniği görülür. Renk düzeni, mekân ve figür düzeninin
önerdiği biçimi destekler şekilde ayrıştırıcı ve kurgusal
amaçlara uygun olarak kurgulanmıştır.
Kanuni’nin Cenaze Töreni: Mimar Sinan’ın bizzat ba-
şında olduğu defin hazırlıklarını ve cenaze törenini gös-
teren bu minyatür Lokman tarafından resmedilmiştir ve
orijinali İrlanda’da Warren Beaty (Varın Bîti) Kütüphane-
sindedir.
Üst kısımda en solda siyah elbiseli, beyaz kavuklu, sa-
kalı mavi renkte görünen kişi Mimar Sinan’dır. Mezarın
Görsel 2.24: Ulema, âlimler ve öğrenciler, Levni, TSMK
ölçümünü yapmaktadır.
Alt resimdeki tabutun örtüsü bir Kâbe örtüsüdür. O
zamanlarda Kâbe’nin eskiyen örtüleri kesinlikle atılmaz
ve böyle törenlerde tabutlara örtülürdü. Tabutun üstün-
de kavuğun olması ölen kişinin makamında öldüğünü,
yani padişah olarak öldüğünü göstermektedir.
Resimlerde yer alan herkesin kavuğunda siyah püskül
olması da matemde olduklarını gösterir. Tabutun hemen
önünde beyaz sarıklı siyah elbiseli olan Ebu Suud Efen-
di’dir ve aynı zamanda cenaze namazını kıldıracak olan
kişidir. Yeşil sarıklı, yeşil elbiseli adam Nakibü’l-Eşraf’tır
(Peygamber efendimizin soyundan gelen en yaşlı kimse-
dir ve padişahları bu kişiler silah kuşandırır).
Onun önünde Kanuni Sultan Süleyman’ın sandığı ve
onu taşıyan görevli bulunmaktadır. Başının üzerinde ta-
şımasının da anlamı derindir. “Ferman başım üstüne”
sözünün eylem kazanmış hâlidir.
Sandığın içinde Kanuni Sultan Süleyman’ın hayatı
boyunca yaptığı işlerin belgesi olan fermanların birer
kopyası vardır. Bu şu demektir: ''Ben bir cihan padişahı
olmama rağmen hiçbir şeyi kendi başıma yapmadım, hiç-
bir şeye kendi başıma karar vermedim. Hepsinin ispatı
buradadır.''
Yer, Topkapı Sarayı’dır (asıl adı Cedid-i Kebir’dir). Alt
resim sarayın dışı, üstteki resim sarayın içini tarif etmek-
Görsel 2.25: Kanuni'nin cenaze töreni, Nakkaş Osman, tedir (Görsel 2.25).
Warren Beaty Kütüphanesi
57