Page 57 - GELENEKSEL TÜRK SANATLARI MİNYATÜR 11
P. 57
2.3. Osmanlı Dönemi Minyatürleri
Hazırlık Çalışmaları
1. Osmanlı Dönemi minyatür sanatının özelliklerini araştırınız.
2. Osmanlı Dönemi kültürünün minyatür sanatına etkileri
konusundaki fikirlerinizi paylaşınız.
2.3.1. Osmanlı Dönemi Minyatürlerinin Genel
Özellikleri Görsel 2.18: Cam ustalarının geçişi, Intizami, Surname-i Hümayun, TSMK
Osmanlıcada minyatüre "nakış" denirdi. Minyatürler
saraya bağlı nakkaşhanelerde, nakkaş yönetiminde pek
çok sanatçı tarafından üretilirdi. Atölyede usta, kalfa, çı-
rak ilişkisi vardı. Nakkaş metindeki olayları resimlerken
gördüğü gibi değil, düşündüğü gibi çizerdi. Başkalarıyla
birlikte çizilen padişah, uzakta olsa bile öndekilerden bü-
yük çizilirdi. Bu onun makam olarak büyüklüğünü gös-
terirdi. Uzaktaki ağaç yapraklarına dek hatta bir geyik
kirpiklerine varıncaya dek çizilirdi. Yapılar, ağaçlar yan
yatar; dağlar eflatun, gökyüzü altın, atlar mavi olabilirdi.
Osmanlı minyatür sanatı bir saray sanatıydı. Saray ise
devletin eviydi. Böylece minyatür sanatı padişahın kişili-
ğinde bir kamu sanatıydı. Bu nedenle, padişahların gös-
terdiği yaklaşım minyatürün yaşaması ve gelişmesinde
önemli bir etkendi.
Minyatür; hikâye, şiir ve tarihin âdeta canlı bir tercü-
mesidir. Bir minyatüre bakıldığında o eseri ortaya koy-
muş olan sanatkârın içinden yetiştiği toplumun hayat
felsefesi, ahlak nizamı, örf ve âdetleri, o devir insanının
giyiniş tarzı görülür. Minyatür sanatı, tarihî ve kültürel
unsuları günümüze kadar taşımıştır (Görsel 2.18).
Osmanlı minyatürünün en belli başlı özelliği, tarihî
konulu kitapların resimlendirilmesi olmuştur. Osmanlı
minyatürleri, geliştirdikleri gerçekçi yaklaşım sayesinde
tarih, sosyoloji, kültür tarihi alanlarında yapılan araştır-
malar için çok değerli görsel belgeler (Görsel 2.19) olma-
larının yanı sıra Cumhuriyet sonrası Türk resmine de esin
kaynağı olmuştur.
Görsel 2.19: Nahıl şenlikleri, Surname-i Vehbi, TSMK
54