Page 58 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 58

Her dönem, akım ve sanat anlayışında sanatçının nesneye bakışı farklı olmakla birlikte aynı
                 akıma göre nesne incelendiğinde bile nesneye yüklenen anlam aynı olmayabilir. Tüm dönemlerde
                 sanatçı, “nesne”yi kendi menfaati doğrultusunda kullanmış, ondan olabildiğince yararlanmış ve
                 ona farklı anlamlar yükleme ihtiyacı duymuştur.
                    Bir sanatçının ortaya koyduğu nesne, bir başka sanatçı için bilgi nesnesi yani kendisine baş-
                 vurulan kaynak olabilir. Örneğin; Leonardo da Vinci’nin Mona Lisa’sı, Marcel Duchamp (Marsel
                 Duşamp) tarafından yorumlanıp karşımıza bıyıklı bir şekilde çıkabilmektedir (Görsel 1.107).
                    21. yüzyılın üçüncü çeyreğinden bu yana sanatçılar; doğayı görme yerine, doğayı “düşünme”
                 temellerine dayalı bir sanat ortaya koymaktadır. Nesneler tasvirle somut yönlerini yitirirken düşün-
                 sel yönleri önem kazanmaktadır. Duyusal gerçeklikten farklı olan bu düşünsel varlık, yeni bir du-
                 ruşu da beraberinde getirir. Bu, doğa ve nesneler karşısında duyusal değil; düşünsel bir tavırdır.
                    Sonuç olarak “Tanrı-Kral” sembolleştirmelerinden “mevcut nesne” yansımasına, “dış obje”den
                 “iç obje”ye; görünenden görünmeyene,
                 öze, oradan da nesnenin kendisine ve
                 son  olarak  da  nesnenin  kavrama  bü-
                 rünmesine kadar sanatın ilk oluşumun-
                 dan günümüze kadar nesne bir deği-
                 şim ve başkalaşım içerisinde olmuştur.
                 Nesne  bazen  soyut  bazen  de  somut
                 şekillerle  yüzeye  yansımıştır  ama  re-
                 sim sanatında daima var olmuştur.
                     Nesnenin sanat tarihi boyunca de-
                 ğişim  gösterdiği  bilinen  bir  gerçektir.
                 Yanlış olan, “nesne”nin modern sanat-
                 ta özellikle de soyut sanat anlayışıyla
                 yapılan  resimlerde  yok  olduğu  veya
                 resmin  yüzeyinden  çıkarıldığı  algısı-
                 dır. Oysa tüm dönemlerin sanat faali-
                 yetlerinde  olduğu  gibi,  soyut  sanatın
                 tüm türlerinde; (Soyutlama/ Soyut/ Mi-
                 nimalizm/  Süprematizm/  Non-figüratif
                 sanat  gibi)  nesne  resmin  yüzeyinden
                 kaldırılmamıştır.  Bu  süreçte  nesne
                 sadece,  değişime  ve  farklı  yorumlara
                 maruz  bırakılmıştır.  Burada  sadece
                 nesne manipülasyonu olduğu söylene-
                 bilir, “nesne”nin yok olduğu düşüncesi;
                 sanatçının algı, sezgi, düşünce, tasar-
                 lama-oluşturma  kabiliyetini  ve  yaşan-
                 mışlıklarını hiçe saymaktır.

                     Kaya, Yunus. “Sanatçı-Nesne İlişkisi Bağla-
                 mında,  Resim  Sanatında  Nesne  Sürekliliği,  Zo-
                 runluluğu, Metamorfozu ve Manipülasyonu”. idil
                 5.20 (2016): s.115-130 adlı kaynaktan alınarak ko-  Görsel 1. 107: L.H.O.O.Q, 1919, Marcel Duchamp,
                 misyon tarafından düzenlenmiştir.                      Norton Simon Müzesi, Kaliforniya










              56
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63