Page 68 - İKİ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 12
P. 68

“Empresyonizm,  bir  natüra-
                 lizm idi. Gerçi bu natüralizm, do-
                 ğanın mekanik taklidine dayanan
                 objektif  bir  natüralizm  değildi.
                 Tersine  doğanın  duyusal  olarak
                 kavranmasına dayanan sübjektif
                 bir natüralizm idi. Empresyonizm
                 için  duyusal  olarak  kavranan  bir
                 doğa  dışında  sanatın  bir  başka
                 objesi  olamazdı.  İlk  empresyo-
                 nistlerden  son  empresyonistlere
                 dek doğa ile olan bu duyusal ilgi
                 titizlikle  korunmaya  çalışılmıştır,
                 denebilir.” (Tunalı, 1996: 121)
                    Empresyonizme      (izlenimci-
                 lik) adını veren Claude Monet’in
                 “Gün  Doğumundan  İzlenimler”                  Görsel 2.7: Gün Doğumundan İzlenimler, 1872,
                                                                  Claude Monet, Marmottan Müzesi, Fransa
                 adlı eseri (Görsel 2.7), forma kat-
                 ma amacı ile değil doğan güneşin ışığını sanatçının algılayış ve anlatışının resmidir. “Monet’in
                 bu tabloda ifade ettiği belli bir gerçek olmayıp bir görünüş, impressionlardan meydana gelmiş bir
                 görünüştür. Bu görünüş, başka bir varlık dünyasından bize söz açmıyor. O hâlde bu resmin te-
                 melinde şöyle bir bilgi vardır: Monet, nesneler dünyasına baktığı zaman, orada bir realite, bir var
                 olan görmüyor, tersine süjesi ile bağlılık kuran her şey bir duyumlar, bir İmpression’lar kompleksi
                 olarak çözülüyor. Monet, o hâlde doğaya baktığı zaman gerçek olanlar değil sürekli bir değişim
                 içinde bulunan renk ve ışık impressionlarının akışını görüyor ve süje-obje arasındaki bağ, doğru-
                 dan doğruya duyum, impression yoluyla kuruluyor.” (Tunalı, 1996: 41)
                                                                                    Empresyonist  ressam  ışığı
                                                                                ve  ışık  renklerini  forma-biçime
                                                                                tercih  ederken  hemen  sonra-
                                                                                sında  ortaya  çıkan  post-em-
                                                                                presyonizm  ise  biçime  tekrar
                                                                                rağbet  etmiştir.  Post-empres-
                                                                                yonizm’in en önemli ressamla-
                                                                                rından  sayılan  Paul  Cezanne
                                                                                biçimi  iyice  çözümleyebilmek
                                                                                adına geometrik parçalara bö-
                                                                                lerek betimlemiştir (Görsel 2.8).
                                                                                Hatta Cezanne’ın “yer yüzünde
                                                                                bütün  formlar;  karelerden,  kü-
                                                                                relerden,  konilerden  oluşur.”
                                                                                sözü  Pablo  Picasso’da  karşı-
                                                                                lığını  bulup  kübizmi  doğuran
                                                                                etmen  olmuştur.  Pablo  Picas-
                             Görsel 2.8: Biberymus Ocağı, 1900, Paul Cezanne,   so, Cezanne’ın bu sözlerinden
                                      Folkwang Müzesi, Almanya
                                                                                hareketle yüzey üzerinde kendi
                                                                                perspektifinden uzak iki boyutlu







              66
   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72   73