Page 32 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 32

GENEL SANAT TARİHİ

          Paleolitik Çağ’da ilk mağaraların İspanya, Fransa, Avusturya, Türkiye, Afrika, Güney ve Doğu Asya
          bölgelerinde bulunduğu anlaşılmıştır (Harita 2.1).

                                                                         Yarımburgaz
                                                                                      Tekkeköy
                                                                                        Mermaiskaya




                                        Lascauxs
                                         Altamira
                                        El Castillo                                      Karain
                                     Berekhet Ram
                                         Tantan
                                                                                       Dülükşarklı
                                           Herto
                                                                                           Trinil
                                                Omo                                          Flores

                                                                   Bab u Mendep


                                            Lomekvi
                                                               Laetoli


           Harita 2.1: Paleolitik Çağ’da mağaraların sıklıkla görüldüğü yerler
          Fransa’da Lascaux (Lösko), Tuc d’Audoubert (Tudober) ve Chauvet (Cave); İspanya’daki Altamira
          mağaraları dönemin mağara sanatı açısından önemli örnekleri arasındadır. Bu mağaralarda bizon,
          at, geyik, mamut ve mağara ayılarını tasvir eden görseller bulunmuştur (Görsel 2.6).





















           Görsel 2.6: Tuc d’Audoubert Mağarası bizon kabartması, Fransa  Görsel 2.7 : Dolni Vestonice Venüsü, Moravya Müzesi, Çekya

          Paleolitik  Çağ’da  insanlar  doğal  ortamlarda  bulunan  taş  ve  hayvan  kemiklerinden  heykeller
          yapmış,  bu  heykellerle  çevrelerindeki  dünyayı  temsil  etmeye  çalışmışlardır.  Avcı-toplayıcı
          göçebe  bir  yaşam  sürüldüğü  için  heykeller  birkaç  santim  yüksekliğinde,  küçük,  taşınabilir
          boyuttadır. Bu döneme ait heykeller arasında “Venüs” adı verilen kadın heykelcikleri önemlidir.
          Çoğu zaman yüz hatlarından yoksun olarak yapılan Venüs heykelciklerinin doğurganlığı temsil
          ettiğine inanılmıştır. Bunun nedeni heykelciklerin büyük bir fikri yani doğurganlığı ve bereketi
          temsil etmesidir. Venüs heykelleri arasında önemli olanları Avusturya’da “Willendorf Venüsü” ve
          Çekya Cumhuriyeti’nde “Dolni Vestonice Venüsü”dür (Dolni Vestonisa) (Görsel 2.7).


          30
   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36   37