Page 56 - GENEL SANAT TARİHİ 9
P. 56

GENEL SANAT TARİHİ

          Sümer mimarisinin en önemli eserleri çok katlı ve kule şeklinde inşa edilen zigguratlardır. Akadcada
          “yükselmiş  yere  kurmak”  anlamına  gelen  bu  yapılar  üst  üste  yerleştirilmiş,  yükseldikçe  küçülen
          taraçalardan  oluşmuştur.  Bu  çok  katlı  mabetlerdeki  katlar  birbirine  merdiven  veya  rampalarla
          bağlanmıştır.  Alt  katlar  tahıl  ambarı,  orta  katlar  merkez  mabet  ve  öğrencilerin  eğitim  aldığı  sınıf
          şeklinde tasarlanmıştır. En üst katta tapınak bulunmaktadır. Burada kutsal eşyalar ve tanrılara sunulan
          kurbanların kesimi için yapılmış sunak taşı (adak taşı) yer almıştır. Ayrıca en üst kat, dinsel ritüellerin
          dışında gözlemevi olarak da kullanılmıştır.
          Mezopotamya’nın  önemli  tapınaklarından  biri  Sümerlere  ait  Ur  (Nanna)  Zigguratı’dır.  Bu  tapınak;
          Sümerlerin  III.  Ur  Hanedanlığı  Dönemi’nde,  Ay  tanrısı  Nanna’nın  adına  Kral  Ur-Nammu  tarafından
          MÖ 2000’lerde inşa edilmiştir (Görsel 3.2). Bu tapınak Irak’ın bugünkü Zi-Kar’da, Nasıriye yakınlarında
          bulunmaktadır. Zaman içerisinde tahribata uğrayan Ur Zigguratı Babillerin yeni imparatorluk döneminde
          Kral Nabonidus tarafından restore (onarılma) edilmiştir. Ziggurat, yüksek ve geniş merdivenleriyle dikkat
          çekmekte, yapıya dekor olarak yerleştirilen nişler, güzel bir görünüm oluşturmaktadır.



















                      Görsel 3.2: Ur Zigguratı, Irak
          Babil  Kulesi,  Mezopotamya’nın  önemli  eserlerindendir.  Bu  büyük  ziggurat,  tanrıları  Marduk  adına
          Sümerler tarafından beş bin yıl önce inşa edilmiştir. Babil’in Asma Bahçeleri içerisinde bulunan bu kule,
          Sümer inanışına göre yeri göğe bağlayan kutsal ağacı temsil etmiştir. Ayrıca “Babil” ismi Sümer ve Akad
          dilinde  “tanrının kapısı”  anlamına  gelmekte  ve  yine inanışa  göre Babil  Kulesi, insanoğlunun  tanrılara
          ulaşabilmek için gökyüzüne inşa ettikleri bir merdiven kapısını
          temsil etmektedir (Görsel 3.3). Antik tarihçi Herodot, Babil
          Kulesi’nin  sekiz  katlı  olduğunu  aktarsa  da  diğer  bütün
          kaynaklar  kulenin  yedi  katlı  olduğunu  belirtmektedir.
          I.  kat  taş,  II.  kat  ateş,  III.  kat  bitkiler,  IV.  kat  hayvanlar,
          V.  kat  insanlar,  VI.  kat  gökyüzü,  VII.  katta  da  melekler
          sembolize edilmiş; bu katlardan sonra Baştanrı Marduk’a
          ulaşılacağına inanılmıştır. Babil Kulesi, temelden 90 metre
          genişlik ve 90 metre yüksekliğe sahiptir. Kulenin etrafında
          ambarlar, rahip sarayları, konuk odaları, Tanrı Marduk adına
          yapılmış bir diğer tapınak olan Esagila’ya giden aslanlı geçit
          ve  dinî  tören  yolu  yer  almıştır.  Bu  büyük  Ziggurat,  Akad
          ve Asur saldırıları sonucu tahribata uğramıştır. Babil kralı
          Nebukadnezar,  kuleyi  onarmış  ancak  MÖ  479’da  Babil’i
          işgal  eden  Ahameniş  Kralı  I.  Kserkses  (Serhas)  kuleyi
          tekrar  yıkmıştır.  Babil  Kulesi’nden  günümüze  yalnızca
          bir  yıkıntı  kalmıştır.  Kaynaklardaki  tariflere  göre  yapılan
          resimlerinden etkileyici güzelliğe sahip olduğu anlaşılmış   Görsel 3.3: Babil Kulesi (temsilî resim), Pieter
          ve dünyanın yedi harikasından biri ilan edilmiştir.    Bruegel (Pitır Burugıl), Sanat Tarihi Müzesi, Viyana

          54
   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60   61