Page 190 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 190
6. ÜNİTE
ÜNİTE ÖZETİ
Osmanlı Devleti’nin politik yapısına bağlı olarak Yapıların süslemesinde rokoko, barok ve ampir gibi
Osmanlı sanatı da kendine özgü bir geli im göster- Batılı üsluplar egemen olmaya ba lamı tır. Osmanlı
mi tir. Asya ile Avrupa, İslam dünyası ile Hristiyan sanatında Batı etkisi yakla ık iki yüz yıl devam
dünyası arasında geli mi , Akdeniz çevresi sanat etmi tir. Bu etki; el yazması kitaplarda, tuğralarda, ev
gelenekleri ile Orta ve Yakın Doğu sanat geleneklerini e yalarında, padi ah portrelerinde, kitap ciltlerinde,
bulu turmu ve kendine özgü bir üslup olu tur- duvar ve tavan resimlerinde görülmü tür.
mu tur. Batılı tarzda resim yapan ilk Türk sanatçıları,
Çe itli sanat geleneklerini bünyesinde bulunduran askerî okul öğrencileridir. 1835 yılından ba layarak
Osmanlı sanatı zamanla sosyal, ekonomik ve kültürel yetenekli öğrenciler Avrupa ba kentlerine resim
etkiler nedeniyle deği ime uğramı tır. Bu nedenle eğitimi görmek için gönderilmi lerdir. eker Ahmet
Osmanlı sanatı; Erken, Klasik ve Geç Dönem olmak Pa a, Süleyman Seyyid, Osman Hamdi Bey, Mihri
üzere farklı dönemlere ayrılarak incelenmi tir. Mü k, Halife Abdülmecid Batılıla ma Dönemi
1300 ile 1500 yılları arasında görülen Erken Osmanlı ressamlarındandır.
Dönem Osmanlı sanatı, Selçuklu ve Beylikler dönemi Batılıla ma etkisi sonucu resim sanatında ya a-
sanatının etkisinde kalmasına rağmen yeni dene- nan gelismeler heykel sanatında kar ımıza çıkma-
meler ve arayı lar içinde olmu tur. Bu dönemde sade maktadır. Ülkemizde heykel sanatının ba laması ve
yapılı camiler, türbeler, medreseler ve küçük kapsamlı geli mesi Sanayi-i Ne se Mektebi ile gerçekle mi tir.
külliyeler yapılmı tır. İn a edilen yapılar kendisinden Cumhuriyet öncesi dönemde Sanayi-i Ne se de öğre-
sonra gelen Klasik Osmanlı Dönemi sanatını derinden nim gören heykel sanatçıları arasında öne çıkanlar;
etkilemi tir. İhsan Özsoy, İsa Behzat, Mehmet Mahir Tomruk, Nijad
Mimaride arayı lar dönemi olan Erken Dönem Sirel’dir.
Osmanlı sanatının yerine estetik değerlerin yerle tiği, Batılı anlayı la gürlü resmin ilk temsilcisi, müzeci,
belirli bir sanat üslubunun olu tuğu olgunluk arkeolog ve Sanayi-i Ne se Mektebinin kurucusu bir
dönemine Klasik Osmanlı Dönemi denmektedir. Daha Osmanlı aydını olan Osman Hamdi Bey; 20. yüzyılın
çok dinî yapılar ile kamu yapılarının ağırlıkta olduğu son döneminde, sanat ve kültür alanında yenile me ve
dönemdir. 15. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyıl arasında Batılıla ma akımının öncüsü olmu tur. En önemli
görülen bu dönem; Klasik Dönem Osmanlı sanatı ya da arkeolojik kazı çalı ması Sayda Kral Mezarlığı
ile “Sinan Çağı” olarak adlandırılmaktadır. kazılarıdır. 1881 yılında Müze-i Hümayun müdür-
Klasik Osmanlı Dönemi sanatından sonra ba layan lüğüne tayin edilmesiyle Türk müzeciliğinde yeni bir
Lale Devri, Osmanlı Devleti’ni gerek sosyal gerekse dönem açılmı tır.
ekonomik açıdan derinden etkilemi tir. 1718-1730 yıl- 3 Mart 1883'te eğitime ba layan Sanayi-i Ne -
ları arasında görülen bu devirde Osmanlıda kısmen senin kurulması plastik sanatlar öğretiminin kurum-
Batılıla ma görülmü ; bilim, teknoloji, sanat ve edebi- salla tırılması adına atılmı en büyük adımdır.
yat alanlarında önemli geli meler ya anmı tır. Sanayi-i Ne se’nin ilk yöneticisi Osman Hamdi Bey ‘dir.
Batılıla ma, Lale Devri’nden sonra daha çok askerî Osmanlı Ressamlar Cemiyeti, 1908 yılında döne-
alanda ve ona bağlı olarak da eğitim alanında etkisini min sanat ve sanatçı sorunlarına çözüm bulmak üzere
göstermi tir. Yeni askerî kı la ve okulların ardından Türk ressamlarının ilk örgütü olarak kurulmu tur.
mühendishane ve tıbbiyeler kurulmu tur. Avrupa’dan Böylelikle Türk ressamlar 20. yüzyılda ilk kez bir örgüt
örnek alınan her yeni kurum, mimarisini de beraberin- çevresinde birle mi lerdir.
de getirmi ve kentin mimarisi bu sayede deği mi tir.
NOTLAR
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
187