Page 92 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 92

5. ÜNİTE
                                 Zaviye planlı camiler arasında yer alan Bursa Hüdâvendigâr Camii (1366-1385) I. Murat
                                 Hüdâvendigâr tarafından yaptırılmıştır. İki katlı cami; türbe, medrese, imaret, hamam
                                 ve çeşmelerden oluşan külliyenin bir parçasıdır. Son cemaat yeri bulunan yapı, ortası
                                 kubbeli dört eyvanlı plan özelliği göstermektedir. Tonoz örtülü eyvanlardan güney yönde
                                 olanı, diğer eyvanlara göre daha geniş ve uzun tutulmuştur. Doğu ve batı eyvanlarının
                                 güney yanında birer, kuzey bölümde ikişer tabhane (sosyal amaçlara hizmet eden oda)
                                 bulunmaktadır. “T” plan şemasının görüldüğü üst kat, medrese işlevi görmüştür. Yapı,
                                 planıyla Türk mimarisindeki tek örnektir (Görsel 5.4).

          Görsel 5.4: Hüdâvendigâr Camii,
          Bursa
























                                                              Edirne Üç Şerefeli Camii, II. Murat tarafından
                                                              1437-1447 yıllarında yaptırılmıştır. Dikdörtgen
                                                              planlı harim, merkezde geniş bir kubbe ve
                                                              yanlarda ikişer kubbeyle örtülmüştür. Merkezî
                                                              kubbe ile yan kubbe boşlukları süs kubbeleriyle
                                                              kapatılmıştır.  Yapı, bu görünümüyle merkezî
                                                              planın basamak taşlarından biri olmuştur.
                                                              Ortasında şadırvanı ile dikdörtgen biçimli avlu;
                                                              son cemaat mahallinde altı, avlu çevresinde
                                                              on beş revak kubbesi ile çevrelenmiştir. Her üç
                                                              tarafta, Selçuklu taç kapılarını hatırlatan gösterişli
                                                              portaller  yer  alır.  Fakat kubbeli  son  cemaat
                                                              mahalline açılan daha yüksek ve daha büyük
                                                              cümle kapısı diğer portalleri gölgede bırakır.
                                                              Ortasında şadırvanı bulunan,  üç yönden giriş
          Görsel 5.5: Üç Şerefeli Camii,                      sağlanan revaklı avlu modeli; sonraki süreçte
          Edirne                                              klasikleşen bir üslup olmuştur. Türk mimarisinde
                                 inşa edilen dört minareli ilk cami olma özelliğini taşır. Ayrıca kapalı alan (harim) ile açık
                                 alanının (avlu) birbirini tamamlayıcı özellik göstermesi de bir ilk olarak görülmektedir.
                                 Avlunun kenarlarında yer alan burmalı, üç şerefeli,  kaval yivli ve baklavalı dört minare
                                 birbirinden farklıdır. Üç şerefeli minaresi, o zamana kadar yapılan en yüksek (67,75 m)
                                 Osmanlı minaresidir ve camiye adını vermiştir (Görsel 5.5).
                                 Anadolu’da ilk örneklerini  Türkiye Selçukluları ve öncesi Anadolu Beyliklerinde
                                 gördüğümüz dinî ve dünyevi eğitim veren medreseler, Erken Dönem Osmanlı
                                 mimarisinde de önemli yer tutmuştur. Selçuklularda avlunun yapısına veya kat sayısına
                                 göre sınıflandırılan medreselerin  Türkiye Selçukluları sonrası Anadolu Beyliklerinde
                                 farklı plan denemeleriyle çeşitlendirildiği görülmektedir. Erken Dönem Osmanlı
                                 medreselerinde ise her iki farklı döneme ait uygulama zenginleştirilerek kullanılmıştır.


          90
   87   88   89   90   91   92   93   94   95   96   97