Page 87 - TÜRK İSLAM SANATI 11
P. 87
Anadolu Öncesi Türk İslam Sanatı
Sultan Sencer Türbesi, o güne kadar ulaşılmış kubbe çapını çok zorlayan ve böylece anıtsal
ölçüleri yakalayan çok önemli bir mezar abidesidir. Bu heybetine rağmen gösterişli bir taç
kapısı olmayan türbenin oldukça sade bir giriş kapısı vardır ve cephe duvarları süslemesizdir.
Karahanlı ve Gazneli ribatlarından sonra Büyük Selçuklu kervansarayları da erken devir-
lerde önemli kervan yolları üzerinde kare planlı, dört eyvanlı, revaklı ve avlulu olarak inşa
edilmiştir. Ticari mal taşımacılığı ve yolcular için mola yerleri olarak kullanılan bu yapılar
askerî birliklerin sevkiyatında, posta ve haberleşme hizmetlerinde de önemli rol oynamıştır.
Bu çağa ait 11. yüzyıldan kalma Ribat-ı Anuşirvan, yüzyılın sonundan Ribat-ı Zafaranî ve
12. yüzyılın başlarına ait Ribat-ı Şerif gibi ihtişam ve işlevselliğin bir araya getirildiği ker-
vansarayların da Karahanlı ve Gazneli örnekleriyle aynı plan şemasında inşa edilmiş olduk-
ları anlaşılmaktadır.
Ribat-ı Anuşirvan kare planlı bir yapıdır. Dört eyvanlı avlu şemasına dayanan kale gibi
sağlam duvarlı, köşelerde ve yanlarda silindirik kulelerle takviyelidir. Selçuklular Dönemi’nde
Tuğrul Bey zamanında yapılmış olan eser hâlen ayaktadır.
Görsel 4.28: Ribat-ı erif Kervansarayı
Büyük Selçuklu kervansaraylarının en tanınmış olanı ise Ribat-ı Şerif’tir (Görsel 4.28).
Kervansaray dıştan bir kale görünüşünde olmakla beraber içte saray zenginliğindedir.
1114-1115 tarihlerinde inşa edilen yapı son şekliyle iki avlulu bir plana sahiptir. Eser;
camisi, özel mekânları, taç kapıları ve zengin tuğla süslemeleriyle dikkat çeker. Dört eyvan-
la çevrili küçük kubbeler hâlinde daireleri bulunmaktadır. Avlusu ise payeler üzerine revaklı
olarak uzun dikdörtgen biçiminde inşa edilmiştir.
Selçuklular siyasi egemenliklerini hızlı bir şekilde geniş alanlara yaymış, bir taraftan
yerleşmek üzere batı yönünde ilerlerken öte yandan da imar hareketlerini yürütmüşlerdir.
84