Page 96 - TÜRK İSLAM SANATI TARİHİ 11
P. 96
5. ÜNİTE
aralığında görülmüştür. Fatih zamanında kurulan Hassa Mimarlar Ocağı ile mimaride
standartlaşma ve merkeziyetçi bir anlayış gelişmiştir. Hat, tezhip, minyatür gibi çok sayıda
el sanatının üretilmesi için saraya bağlı Ehl-i Hiref Teşkilatı kurulmuş, buraya bağlı sanatçı
ve zanaatkârlar maaşa bağlanarak desteklenmiştir. Osmanlının egemen olduğu geniş
topraklarda bulunan çok sayıda yetenekli kişi, dinî ve milletine bakılmaksızın teşkilatlara
ve ocaklara seçilmiştir. Fatih zamanında ortaya çıkan kurumsallaşmaya ilaveten devşirme
kökenli üst düzey yönetici sınıf, Osmanlının gücünü yansıtacak sanat ürünlerinin ortaya
çıkmasında öncülük etmiştir. Ayrıca yönetim gücünü elinde bulunduran ekonomik
yönden güçlü bu baniler, vakıflar kurarak başkent dışındaki bölgelerde de sosyal,
ekonomik ve kültürel özellikleri yansıtan sanat eserleri meydana getirmiştir.
Klasik Dönem Osmanlı mimarisindeki yapılar dinî, sivil ve askerî olmak üzere üç temel
gruba ayrılmaktadır. Dinî yapılar arasında ibadet amaçlı cami ve mescitlerle birlikte mezar
yapılarından türbe; tarikat yapılarından tekke ve zaviyeler inşa edilmiştir. Sivil mimaride
eğitim amaçlı medrese, sıbyan mektepleri; su yapılarından hamam, köprü, çeşme; ticari
yapılardan han, kervansaray, bedesten, arasta, çarşı; konut yapılarından ise ev, kasır, köşk ve
saray inşa edilmiştir. Askerî mimari ise kale, sur ve hisar gibi yapılarda kendini göstermiştir.
Fatih zamanında inşa edilen camiler plan ve mimari elaman bakımından Bursa ve
Edirne’deki kanatlı veya yan mekânlı camilere benzese de bu camilerde yavaş yavaş
merkezî bir üslubun geliştiği görülmektedir. İlk olarak Erken Osmanlı sanatında Üç Şerefeli
Camii’de ortaya çıkan, Fatih Külliyesi bünyesindeki Fatih Camii’nde devam eden revaklı avlu
ile yine Fatih Camii’nde görülen yarım kubbelerle desteklenen merkezî kubbe uygulaması
simgesel öneme sahiptir. II. Beyazid zamanında inşa edilen ve yine bir külliyenin parçası
durumundaki Amasya II. Beyazid Camii önemli yapılardandır. Dönemin en üst düzey
eserleri hiç şüphesiz Kanuni Sultan Süleyman (1520-1566), Sultan II. Selim (1566-1574)
ve Sultan III. Murat dönemlerinde inşa edilmiştir. Bu zaman aralığında üst düzey mimari
eserlerin ortaya çıkmasında şüphesiz Hassa Mimarlar Ocağı baş mimarları Mimar Sinan ve
Sedefkâr Mehmed Ağa’nın katkısı vardır. Mimar Sinan’ın “çıraklık eserim” dediği Şehzade
Camii, “kalfalık eserim” dediği Süleymaniye Külliyesi bünyesinde bulunan Süleymaniye
Camii ve “ustalık eserim” dediği kubbe genişliği bakımından Ayasofya’yı geçen Selimiye
Camii dönemin önemli yapılarıdır. Edirnekapı Mihrimah Sultan Camii Mimar Sinan’ın
yenilikler barındıran önemli bir başka eseridir. Sedefkâr Mehmed Ağa’nın mimarlığını
yaptığı Sultan Ahmet Camii yine dönemin simgesel yapılarındandır. Klasik Dönem’e ait
diğer yapılar arasında İstanbul II. Beyazid Camii, İstanbul Yavuz Sultan Selim Camii, Şam
Süleymaniye Camii, Şehzade Mehmet Türbesi, Mimar Sinan Türbesi, Edirne II. Beyazid
Dârüşşifâsı, Amasya Kapı Ağası Medresesi, Topkapı Sarayı, İstanbul Haseki Hamamı, Edirne
Çifte Hamam, Rumeli Hisarı ve Çanakkale Kilitbahir Kalesi yer almaktadır.
Klasik Dönem’de mimariye bağlı (çini, taş ve ahşap) veya mimariden bağımsız (hat,
minyatür, tezhip, ebru, halı) çeşitli sanat türleri gelişmiştir. Süsleme sanatları olarak
adlandırılan bu sanatların gelişiminde Fatih zamanında kurulan Ehl-i Hiref Teşkilatının
önemli etkisi vardır.
Şehzade Ahmed’in babası adına yaptırdığı
Amasya II. Beyazıt Camii, 1486 yılında
tamamlanmıştır. Yeşilırmak Nehri’nin
hemen yanında cami, medrese, imaret ve
mektepten oluşan ve külliye biçiminde inşa
edilen yapının mektep dışındaki birimleri
günümüze ulaşmıştır. Ortada yan yana iki
büyük kubbe ve yanlarda büyük kubbeleri
destekleyen küçük kubbelerden oluşan cami
planında geniş alan meydana getirme çabası
göze çarpmaktadır. Beş kubbeli son cemaat
yerine sahip yapının her iki yanında birer
şerefeli minare yer almaktadır (Görsel 5.13).
Görsel 5.13: II. Beyazıt Camii, Amasya
94

