Page 119 - ÜÇ BOYUTLU SANAT ATÖLYE 11
P. 119
3. Ünite
İç Mekân ve Dış Mekân Rölyeflerinde Işık
Kabartmalar, ışık alan ve almayan yönlerin belirme derecesine ve yüzey şekline göre alçak, orta, yüksek olarak
çeşitlendiği gibi, ışık kaynağının açı ve şiddetine göre de görsel farklar oluşturur.
Formlar yumuşak, kademeli ya da düz şekilde zeminle buluşuyorsa rölyefin duvara yerleştiği ve tutunduğu
hissedilir. Dik ve keskin kenarlarla sert bir geçiş var ise, formları bağlı bulundukları ya da içinden oyuldukları ze-
minden ayırır ve zemin üzerine sonradan eklenmiş bağımsız heykeller varmış izlenimi uyandırır. Görsel olarak göl-
geler; rölyefi zeminden dışarı, izleyene doğru iter.
Rond-bos etkisi taşıyan yüksek rölyeflerde, ait oldukları duvarla hiçbir bağlantıları yokmuş izlenimi verircesine
alttan tamamen oyularak ana kısımlar ya da baş, kol, bacak gibi parçalar bağımsız heykel formlarına dönüşebilir.
Bu da hacim hissinin arttırılmasını sağlar.
Işık kaynağı tüm nesneler üzerinde etkili olduğu gibi rölyef üzerinde de alan, derinlik algısının değişmesine
benzer görsel tepkiler yaratır. Işık kaynağının yetersiz olduğu ya da ışığın yüzeyi yalayan bir yanal ışık kaynağın-
dan geldiği durumlarda, kabartmaların çukurlarının gölgelerle dolduğu ve bu durumun anlatımcı etkiyi arttırdığı
görülür.Dolayısıyla mevzii (tek yönlü) ışık, alçak kabartmalar için elverişli bir hâle dönüşür. Dokuları daha derin ve
daha belirgin olan yüksek kabartmalarda ise bu durum çok da fayda sağlamaz. Zira yanal ışıkla aydınlanan form-
ların arkaya düşerek uzayan gölgeleri kabartmanın diğer ögelerini örtecektir. Bu bakımdan yüksek kabartmaların
üniversal ışık alan açık alanla var olması, niteliği arttıran faktörlerdendir (Şekil: 3.2, 3.3).
Açık alan rölyefleri, günün farklı saatlerinde farklı görsel etkilere sahip olurken yapay ışık ile aydınlatılan veya
sabit açıdan ışık alan kapalı mekânlarda kabartmalardan istenen görsel etkiyi algılayabilmek için konum ve ışık
kaynağının açısı değiştirilebilir.
Şekil: 3.2: Üniversal ışık Şekil: 3.3: Mevzi ışık
Kimi sanatçılar, klasik rölyef anlayışını terk ederek form yüzeylerinde ışık oyunları gerçekleştirebilmek amacıyla
devrim niteliğinde farklı uygulama biçimleri keşfetmişlerdir. Keskin açılar ve düz yüzeylerle ışığı tutma yöntemi ve
keskin planlarla parçalara ayırarak gölgeyi yüzeyde daha net yakalayabilme fikri sayesinde, enerji dolu dinamik
rölyefler ortaya çıkar. Bu sanatçıların en önemlilerinden birisi de 20. yüzyılın yetkin yaratıcılarından olan yarı
Japon yarı Amerikalı heykeltıraş Isamu Noguchi’dir [İsamu Noguçi (1904-1988)]. Zamanının ötesinde tasarımlarla
oluşturduğu heykeller ve çağa armağan ettiği eserlerle yüzyılın estetik sürecinde yepyeni kavramların taşınmasına
neden olmuştur.
Çeşitli kaynaklardan rölyef çalışmaları bulup inceledikten sonra, bu eserlerde yer alan sanatsal unsurları göz
önünde bulundurarak nitelikli eserleri, sıradan rölyeflerden ayıran ölçülebilir özelliklerin neler olabileceğini
düşünüp fikirlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
116