Page 29 - ÇOK SESLİ KORO | 11
P. 29
2. ÜNİTE
2. ÜNİTE KORO MÜZİĞİNDE DÖNEMLER II
2.1. Klasik Dönem (1750-1827)
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
1. “Klasik” sözcüğünün anlamı hakkındaki düşünceleriniz nelerdir?
2. Müzik alanında yeni bir döneme geçişi sağlayan unsurlar neler olabilir?
18 ve 19. yüzyıllarda Avrupa’da bilim ve sanat alanlarında önemli gelişmeler kaydedilmişti r. İnsanların yaşam tarzı-
na âdeta nüfuz eden bu gelişmeler, yeni düşünce akımlarının oluşmasına öncülük etmişti r. Bu düşünce akımlarının en
önemlisi olan “aydınlanma felsefesi”, insanların eşit ve özgür olması gerekti ği anlayışı üzerine temellenmiş ve zamanla
tüm Avrupa’ya yayılmıştı r. Bu sayede toplumun her kesimi bilim ve sanat alanlarıyla yakından ilgilenme fı rsatı bulmuş ve
sanat, günlük yaşamın vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Müzik de bu değişimlerden büyük ölçüde etkilenerek yeni bir
üslup kazanmıştı r.
18. yüzyılın ikinci yarısını ve 19. yüzyılın başlarını içine alan yıllar müzik tarihinde Klasik Dönem olarak adlandırılmış-
tı r. “Klasik” kelimesinin kökeni Lati nce “classicus” [kılasikus (sınıfsal, birinci sınıf, seçkin)] ve Fransızca “classique” [klasik
(üst sınıfa ait, seçkin, Anti k Çağ yazarlarına özgü)] sözcüklerine dayanmaktadır. Türk Dil Kurumuna göre “klasik” sözcüğü
“Üzerinden çok zaman geçti ği hâlde değerini yiti rmeyen, türünde örnek olarak gösterilen eser.”, “Alışılmış.” ve “Sanatt a
kuralcılık.” anlamları taşımaktadır. Klasik sözcüğü “tartı şılmaz niteliklere sahip eserler ve bu eserlerin mimarları” için de
kullanılmaktadır. Bu anlamlar çerçevesinde Klasik Dönem müziği, yüzyıllar boyunca değerini kaybetmeyen müziklerin
bestelendiği dönem olması açısından önem taşımaktadır.
BİLGİ NOTU
Müzik tarihinde Barok Dönem'den Klasik Dönem’e geçişi hazırlayan sanat akımları görülmektedir. Bu sanat
akımlarından biri, Fransa’da ortaya çıkan ve Avrupa’nın diğer bölgelerine de yayılan “rokoko” akımıdır. Rokoko akı-
mı, Barok tarzının karmaşık ve aşırı süslü sanatı na karşı çıkan ilk hareketti r. Rokoko sti lindeki sanat eserlerinde aşırı
süslemeler yerine daha anlaşılır, zarif ve ince detaylar kullanılmıştı r. Resim, heykel, mimari ve mobilya tasarımında
etkili olan bu akım müzik sanatı nda da görülmüştür. Çok süslü melodileri kısa tutmak ve basit bir armoniyle işlemek
rokoko sanatı nın müzikteki yansıması olmuştur. Rokoko etkisindeki operalar müzik ve dansı ön plana alarak daha
çok eğlendirmeyi amaçlamıştı r. Çalgı müziğinde ise klavsen ve oda müziği biçimlerine ağırlık verilmişti r.
2.1.1. Klasik Dönem Müziği
Klasik Dönem’de müzik, kilisenin ve sarayın etki-
sindeki Barok Dönem’in aksine halkın da sanatla bu-
luşması gerekti ği düşüncesiyle daha sade ve net bir
anlatı ma yönelmişti r (Görsel 2.1). Barok Dönem’deki
uzun ve süslü cümlelerin yerini daha kısa ve rahat-
lıkla fark edilebilir cümleler almıştı r. Kontrpuan yazı
sti linin yerine armoniye dayalı yazı sti li kullanılmaya
başlanmıştı r. Yedili akorların bile az kullanıldığı bu
dönemde armoni oldukça yalındır. Halk ezgilerinden
yola çıkılarak bestelenen melodiler içten ve anlaşı-
lır eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştı r. Dönemin
bestecileri de bu değişimleri dikkate alarak müziğe
biçimsel ve teknik olarak pek çok yenilik geti rmişti r. Görsel 2.1: Klas�k Dönem müz�ğ�
28 ÇOK SESLİ KORO 11

