Page 61 - ÇALGI EĞİTİMİ ÇELLO 12
P. 61

3. ÜNİTE



                        BEN KİMİM?
                        August Freidrich Kummer [August Fredrik Kummar (1797-1879)]
                     August Freidrich Kummer, Meiningen’de doğmuş ve Dresden’de ölmüştür
                     (Görsel 28). Müzikçi bir ailenin en önemli üyesidir. Dotzauer’in öğrencisi
                     olan Kummer, onun gözetiminde mükemmmel bir çello sanatçısı olmuş-
                     tur. Dresden Saray Orkestrası’nda 1814-1852 yılları arasında obua çalmış
                     ve Dotzauer’in vefatından sonra bu orkestrada baş çello sanatçısı olarak
                     emekliliğine kadar çalışmıştır.
                        Kummer,  hayatını  Saksonya’da geçirmiş, Almanya  ve  İtalya’da konser
                     turneleri düzenlemiştir. Sanatçının çelloda yakaladığı tonun güzelliği ve
                     tutarlı güçlülüğü, müzisyenler tarafından takdir ile karşılanmıştır. Dresden
                     Konservatuvarında verdiği derslerle önem kazanan Kummer, 19. yüzyılda
                     Dresdenli çellocuların ünlenmesini sağlamıştır. Bernard Cossmann ve Julius   Görsel 28: Kummer
                     Goltermann, eğitimlerini Kummer’e borçlu olan çello virtüözleri arasındadır.
                        Kummer’in dört yüze yakın eserinden yalnızca yarısı basılmış ve 1851 yılından önce yayımlanmıştır.
                     Op. 60 sıra sayısını taşıyan “Violoncello-Schule” adlı metodu ise vefatından sonra da uzun yıllar kullanım-
                     da kalmıştır.
                                                    Mümtaz Hakan SAKAR'ın "Viyolonsele Başlarken Çalgı Tekniği için Gerekli Olan Temel
                                                Metotların Dökümü ve Bunların Analizi" adlı yüksek lisans tezinden alınarak düzenlenmiştir.
                 OKUMA METNİ

                                                 KARARLILIK ÜZERİNE

                   Viyolonsel Nasıl Uzatma Çubuklu Oldu?
                     Müzikteki bazı ilerlemeleri kilolu insanlara borçluyuzdur. Örneğin
                Domenico Scarlatti’nin (Domeniko Sıkarletti) göbeği; hızlı pasajları çal-
                masını, klavyeye yaklaşmasını ve piyanoya hâkim olmasını engelledi-
                ğinden o da çareyi ellerini piyanonun üzerinde çaprazlayarak çalmakta
                bulmuştur. Zaman sonra bu yöntem, piyano icrasında bir çalış pozisyo-
                nu olarak yerleşmiştir. Önceleri yerden kaldırılıp dizlerin arasında sım-
                sıkı tutularak çalınan ve zahmetli bir çalgı olan çello bu konudaki bir
                başka örnektir.
                   Çellonun ayağını yerden kesmesinin ve zahmetli bir çalgı olmaktan
                çıkmasının öyküsü şöyledir: Belçikalı tanınmış çello sanatçısı Francois
                Servais (Fransis Sörvey), gençken bütün çello sanatçıları gibi çelloyu
                yerden yukarı kaldırıp dizlerinin arasına sıkıştırarak çalmaktadır. Oysa  Görsel 29: Çellist karikatürü
                Servais’in kendisine sıkıntı veren bir sorunu vardır. Bacaklarının kısalığı
                çello çalmasını büyük ölçüde zorlaştırmaktadır (Görsel 29).
                   (…)
                   Servais, çello çalma becerisini enikonu kısıtlayan bu açmaz karşısında bir çözüm yolu bulabilmek için
                düşünür taşınır. Sonunda aklına bir fikir gelir ve çellonun uç tarafına uzatma çubuğu takarak bir kuyruk
                düzeneği oluşturur. Bu çubuk, çalgının çalan kişiye göre alçaltılıp yükseltilmesine olanak verirken icracının
                daha zarif görünmesini de sağlayacaktır. İcadından kimseye söz etmeyen Servais, harıl harıl çalışarak onu
                geliştirir. Artık icadını tamamladığına kanaat getirdiğinde uzatma çubuklu çelloyla bir dinleti yaparak ken-
                disini dinleyenleri gözlemlemek ister. Dinletiye katılan müzisyenler, yeni icadı oldukça işe yarar bulur ve
                Servais, o günden sonra daima bu çelloyu çalarak uzatma çubuğunu kullanmayı öğrencilerine de öğretir.
                Bu öğrencilerinden biri olan Jules Delsart, daha sonra Brüksel Konservatuvarının çello öğretmeni olur ve
                ustasının bu harika buluşunu çok beğendiği için o da çelloyu uzatma çubuklu olarak kullanır.
                   (…)
                   Zaman geçtikçe daha çok sayıda çello icracısı uzatma çubuğunu çellonun bir ögesi olarak benimsemiş-
                tir. Bugün bütün çellolar uzatma çubukludur. Çelloların bir zamanlar “kuyruk düzensiz” olduğu, herhâlde
                pek çok kişinin aklının köşesinden bile geçmemiştir.
                                                                   Batı Müziğinden Küçük Öyküler, Helen L. Kaufmann,
                                                                                            (Düzenlenmiştir.)





           60  ÇELLO MÜZİĞİNDE DÖNEMLER II
   56   57   58   59   60   61   62   63   64   65   66