Page 30 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 30
2. ÜNİTE
2.2. Nota Yazımının Ortaya Çıkışı
Müzik tarihinde müzik yazısının büyük önemi vardır. Müzik yazısı bugünkü şeklini alana kadar pek çok deği-
şikliğe uğramış, tarih boyunca farklı biçimlerde nota yazım sistemleri kullanılmıştır. Bu nota yazım sistemlerinin
amacı, müziğin temel özelliklerini sabitlemek ve bu özelliklerin kalıcılığını sağlamak olmuştur.
2.2.1. Seslerin İsimlendirilmesinin Tarihsel Süreci
Müzik seslerinin isimlendirilmesinin tarihi çok eskilere dayanmaktadır.
9. yüzyıldan sonra neuma adı verilen ve nota yazısı yerine geçen işaretler
kullanılmaya başlanmıştır. Neuma; temel sesi belirleyen renkli bir çizginin
üzerine yazılan kare şeklindeki noktalardan, eğrilerden ve bağlardan oluş-
muştur. Kilise ilahilerinin heceleri üzerine konulan bu işaretler, ezgiyi bilen-
ler için bir ipucu görevi üstlenerek bu kişilerin ezgiyi hatırlamasını sağla-
mıştır (Görsel 17). Görsel 17: Neuma nota yazısı
BİLGİ NOTU
Neumalarla ilgili en eski belge, 817-834 tarihleri arasında yazılmış bir yazmadır. Bu nedenle neumaların daha
önceki durumu hakkında bir bilgi mevcut değildir.
Günümüzde hâlâ kullanılmakta olan nota yazısının temelleri Orta Çağ’da
atılmıştır. Guido d’Arezzo (Guido Darezo) tarafından geliştirilen “solmileme
tekniği” ve Boethius tarafından oluşturulan “harflerle isimlendirme tekniği”
günümüz nota yazısının zeminini oluşturmuştur.
Solmileme Sistemi: Kuzey İtalya’daki Pompasa Manastırında şan
öğretmenliği ve rahiplik yapan Guido d’Arezzo (991-1033), çocuklara
duaları ezberletmek için bir yöntem bulmuştur. Onlara her yeni sesin bir
öncekinden daha tiz başladığı bir halk ezgisi öğrettikten sonra bu ezgiyi
Latince olarak dinsel bir metne dönüştürmüştür. Elinin parmaklarındaki
girinti ve çıkıntılara metnin ilk hecelerini yazan Guido d’Arezzo, böylece
bir gam dizisinin sekiz notasını birden sergilemiştir. Bu yöntem, müzik
tarihinde “Guido’nun Eli” olarak adlandırılmıştır (Görsel 18). Görsel 18: Guido’nun Eli
Aziz Yuhanna ilahisinin birinci dörtlüğünden yararlanan Guido d’Arezzo,
bu dörtlüğün her mısrasının ilk sözcüğünün ilk hecesinden yola çıkarak sesleri isimlendirmiştir (Tablo 3).
İlahinin ilk hecesi olan “ut”, ilahinin sessiz harfle başlayan diğer hecelerine uyması için önce “tu”, sonra “to”, daha
sonrada“do” şeklinde kullanılmıştır. Bu gelişmeyi sağlayan kişi yine bir İtalyan müzik araştırmacısı olan Giovanni
Maria Bononcini’dir [Covanni Mariya Bononçini (1642-1678)].
Tablo 3: Guido’nun Notaları İsimlendirme Sistemi
İlahinin İlk Heceleri Notaların İsmi Nota İsimlerinin Açıklaması
UTgueantslaxis Do-Dominus Yaradan
REsonarefibris Re-Remun Madde
Mİragestorum Mi-Miraculum Mucize
FAmulituorum Fa-Familias Planetarium Gezegenler ailesi
SOL ve polluti Sol-Solis Güneş
LAbiireatum La-Lacretea Via Samanyolu
SAncte Iohannes Si-Siderae Gökler
Guido’nun Müzikte Gerçekleştirdiği Yenilikler
• Sesleri isimlendirmesi
• Fa anahtarını müziğe kazandırması
• Dört çizgili porteyi beş çizgiye çıkarması
• Portede çizgi arası ve çizgi üstü nota yazım sistemini geliştirmesi
ORTA ÇAĞ AVRUPASI’NDA MÜZİK 29