Page 31 - TÜRK VE BATI MÜZİĞİ TARİHİ 12
P. 31

2. ÜNİTE



                  Boethius (Boetyus) Yazısı: Boethius yazısında Latin alfabesinin A’dan P’ye kadarki 15 harfi kullanılmıştır. Bu
             nota yazısında kullanılan harfler, sesleri kalından inceye doğru göstermiştir. A harfi bugünkü adıyla “la” sesini,
             B harfi “si” sesini,  C harfi “do” sesini göstermiştir. İngiltere ve Almanya’da seslerin la, si, do, re, mi, fa, sol heceleri
             yerine hâlâ A, B, C, D, E, F, G gibi harflerle adlandırılması geleneğinin kökleri Boethius yazısına dayanmaktadır
             (Tablo 4).

                       Tablo 4: Boethius Yazısının Günümüzde Kullanılan Şekli
                             A         B         C         D         E         F         G

                             La        Si       Do        Re        Mi        Fa        Sol


                2.3. Orta Çağ’da Şarkı (Chant) Formu ve Türleri

                Chant (şant) formu, düz şarkı gibi tek sesli (monofonik) ve serbest ritimli kilise ayini müziklerini ifade eden ge-
             nel bir tabirdir. Doğu chantı ve Batı chantı olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Doğu kiliselerinde Ermeni, Bizans, Kop-
             tik ve Suriye chantı; Batı kiliselerinde Ambros, Galik, Mozarabik, Gregor ve Eski Roma chantı seslendirilmektedir.

                2.3.1. Gregorius (Gregoryus) Ezgileri
                6. yüzyılda Roma Vatikan’da papa olarak görev yapan Aziz Gregorius tarafından ilahilerin yeniden düzenlen-
             mesi yoluyla oluşturulan ezgilere Gregorius ezgileri denir (Görsel 19). Gregorius ezgilerinin bir diğer adı “Grego-
             rian (Gıregoryan) ezgileri”dir. Gregorian ezgileri, 16. yüzyıla kadar Batı müziğinin temel esin kaynağı olmuştur ve
             “yalın ezgi” olarak adlandırılmıştır. Bu yalın ezgilerin çatısında kurulan Orta Çağ’a özgü vokal müzik biçimlerinde
             melizmatik müziğe de geniş yer verilmiştir.




















              Görsel 19: Gregorius ezgisi


                2.3.2. Gregorius Ezgilerinin Oluşumu ve Özellikleri
                Gregorian ezgileri, Aziz Gregorius’un tüm ilahilerin yapısal özelliklerini inceleyip ilahiler üzerinde birtakım dü-
             zenlemeler yapmasıyla oluşmuştur. Bu düzenlemeler sırasında ilahilerin bir kısmı elenmiş, bir kısmı düzenlenmiş
             ve bir kısmına da yeni ezgiler eklemiştir. Diğer müzik türleri kilise tarafından bastırılmaya çalışılırken yaygınlaşan
             Gregorian ezgiler, yerel biçimlerin hemen hemen tümünü silmiş ya da kendine benzetmiştir. Gregorian ezgilerin
             temel unsuru olan ilahiler, ölümden sonrasını düşündüren nesnel bir tavırla ve ağırbaşlılıkla okunmuştur. İlahiler
             seslendirilirken dinginlik ve güven duygusu yaratmak, derin duygulara hitap etmek ve huzurlu bir ortam oluştur-
             mak amaçlanmıştır. Gregorian ezgilerin özellikleri şunlardır:
                •  Tek seslidir ve bir melodi çizgisindedir.
                •  Eşliksizdir ve temel amacı sözleri vurgulamaktır.
                •  Sadece erkek sesi ile icra edilir.
                •  Sözleri Latincedir.
                •  Erkek koroları içindir.
                •  Günümüz major ve minör anlayışının aksine makamsaldır.
                •  Ölçüsüzdür yani serbest ritimle yazılmıştır.
                •  Notaların yazımında neuma adı verilen özel bir müzik yazısı kullanılmıştır.




         30    ORTA ÇAĞ AVRUPASI’NDA MÜZİK
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36