Page 98 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12

Bu yöntemde usul ve güfte uyumu, öğrencinin eseri kolayca hafızasına almasına yardımcı olur.
Ezberletilen eserle birlikte Türk musikisinin tavır ve üslup özellikleri de öğrenciye aktarılmış olur.
Meşk sistemi, Türk musikisinin sadece notalardan ibaret olmadığını aynı zamanda sözlerin, duy-
guların ve tarihsel derinliğin bir birleşimi olduğunu vurgular. Bu sistem, müziğin sadece bir per-
formans değil aynı zamanda bir kültürel bellek ve hafıza mirası olduğunu gösterir.
Meşk sistemi sanatın gelecek nesillere aktarılması için önemli bir araçtır. Bu gelenek sadece
sanatı sonraki nesillere aktarma düşüncesi taşımaz, aynı zamanda Allah'ın rızasını kazanma ve bu
sevgiyi başkalarına ileterek toplumun ahlaki değerlerini yükseltme düşüncesini de içerir. Meşk
sistemi, Türk sanatının zengin tarihini ve kültürel yönlerini yansıtan önemli bir öğretim yöntemi
olmuştur.
Kaynak: Türk Müziğinde Meşk Sistemi, İnönü Üniversitesi Kültür ve Sanat Dergisi Volume/
Cilt: 7 No/Sayı: 1 (2021) 277-283

4.2. Tekke Musikisi Formları

4.2.1. İlahi Formu

İlahi kelime anlamı olarak "Al-
lah'a ait" demektir. Türk din musiki-
sinde ise Allah’ı öven ve onun kudreti-
ni vurgulayan hece ölçüsüyle yazılmış
şiirlerin çeşitli makam ve usullerde
bestelenmesiyle oluşturulan dinî ve
tasavvufi bir formdur. İlahiler cami
ve tekke meclislerinde, mevlit mera-
simlerinde, teravih namazlarında ve
çeşitli dinî toplantılarda icra edildiği
için Türk din musikisinin en parlak
besteleme biçimlerinden biridir. İla-
hiler bestelenişleri, melodi yapıları ve
kullanımları açısından diğer müzik
türlerine göre daha sade ve anlaşılır
eserlerdir.
Görsel 4.4
Hamamizade İsmail Dede'ye ait Tekke musikisinin repertuvar açısından en zengin türü ilahidir.
mevlevî ayini nüshası Musiki ve edebiyatın birleşim noktasını oluşturan ilahi İslam dini-
nin esaslarını ve tasavvuf temalarını işler. Tekke geleneğinde şiir ile
musiki, güfte ile beste her zaman birlikte anılmıştır. İlahi formunda
bestekârlar güfte olarak genellikle daha çok mutasavvıf şairlerin eser-
lerini tercih etmişlerdir (Görsel 4.4).

96