Page 96 - TÜRK İSLAM MUSİKİSİ 12
P. 96

Kaside, divan edebiyatı şiir şekillerinden biridir. Dinî duyguları anlatan kasidelerin belli bir ma-
               kama ve belli kurallara bağlı olarak doğaçlama bir şekilde okunması ile bu musiki formu ortaya
               çıkmıştır. Kaside icrası, belli bir musiki eğitimine ve ses güzelliğine bağlıdır. Kaside okuyan kişiye
               “kasidehan” denir.

               Kasidede önemli olan, zikir esnasında icra edilen eserler ile kasidenin makamının uyumudur. Kaside
               içinde başlanılan makamdan başka bir makama geçki yapılacaksa karar ederken başlanılan makama
               dönülmelidir. Kasideye tiz perdelerden çarpıcı bir nida ile “Medet ya sahibe’l-meydan” veya “Medet
               ya sahibe’l-imdat” gibi cümlelerle başlanır. Kaside, makamın karakter özellikleri duyurularak devam
               eder ve başlangıçta söylenen cümlelerle bitirilir.

               Günümüzde bazı müezzinlerin özellikle kutsal gün ve gecelerde minareden sala getirirken, bazı
               mevlidhanların da mevlid okurken arada kaside okudukları görülmektedir.







                         Bülbül Kasidesi
                         İsm-i sübhan virdin mi var
                         Bahçelerde yurdun mu var
                         Bencileyin derdin mi var                Pervaz olup uçar mısın
                         Garip garip ötme bülbül                  H    GHU D  H HU P V
                                                                 Bencileyin naçar mısın
                           PH E OE O    PH E OE O                Sen de hâlin söyle bülbül
                          HUG  GHUGH ND PD E OE O
                          H  P GHUG P ED D  H HU                 A bülbülüm uslu musun
                           U GH VH  GHU  ND PD E OE O            Kafeslerde besli misin
                                                                 Bencileyin yaslı mısın
                         Bilirim âşıksın güle                    Garip garip ötme bülbül
                         Gülün hâlinden kim bile
                         Bahçedeki gonca güle                    Yunus vücudun pak derken
                         Dolaşıp söz atma bülbül                   KD GD P VO    RN GHUNH
                                                                 Seher vakti Hakk, Hakk, Hakk derken
                         Bilirim âşıksın verde                   Bizi de unutma bülbül
                         Cünunun var gayet serde
                         Şu sinemde olan derde
                           U GH VH  GHU  ND PD E OE O







               Naat, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’i (s.a.v.) övmek, onun özelliklerinden bahsetmek, ondan
               şefaatini dilemek gibi amaçlarla yazılmış Türkçe, Arapça ve Farsça şiirlerden çeşitli makamlarda
               bestelenmiş dinî eserlerdir. Güfteleri meşhur mutasavvı arın ve şairlerin şiirlerinden seçilmiştir.
               Naatlar, durak tarzında usulsüz olarak okunmaktadır ve ağır ritimlidir. Naat okuyan kişilere “naathan”
               adı verilir. Genel olarak doğaçlama okunduğu bilinse de bestelenmiş “naatışeri er” de mevcuttur.
               Bunların en meşhuru, sözleri Hz. Mevlana’nın Farsça bir şiirinden alınmış ve Itrî tarafından bestelen-
               miş “Naat-ı Mevlana”dır. Naatlar camilerde namazdan evvel bir naathan, tekkelerde zikir aralarında
               bir zakir tarafından okunmaktadır.





                                                                                          TEKKE MUSİKİSİ
   91   92   93   94   95   96   97   98   99   100   101