Page 17 - ÇALGI EĞİTİMİ KEMAN 9
P. 17
1.2. Kemanın Müzik Kültürümüzdeki Yeri
1.2. K emanın Müzik K ül türümüzdeki Y eri
1.2.1. Kemanın Türk Müziğine Girişi ve Tarihî Süreçte Türk Müziğinde
.
1
arihî Sür
e T
ürk Müziğinde
eçte T
.
K
ürk Müziğine Girişi v
emanın T
2
.
1
ullanılışı
Kullanılışı
K
Batı çalgılarının Türk müziğinde kullanılmaya başlanması ve bazı özel-
liklerinin yerel çalgılara kazandırılması ile Batı müziğinin alaturka müzik
üzerindeki etkisi açık bir şekilde görülmeye başlar.
Keman, XVIII. yüzyılın ortalarından itibaren Türk müziğinde kullanıl-
maya başlanmıştır. Kemandan önce alaturka müzik icralarında göğse
dayanarak çalınan bir keman türü olan ve Batı’da “viyola d’amour” ola-
rak bilinen “sînekeman” kullanılmaktaydı. Keman, XIX. yüzyılda Türk
müziğinde sînekemandan daha popüler hâle gelerek fasıl müziğinin
belli başlı çalgılarından biri olmuş ve Batı müziği yoluyla alaturka müzi-
ğe iyice yerleşmiştir (Görsel 1.2). Ayrıca XVII. yüzyılın ikinci yarısına ait
belgelerde Kemanî Yorgi, Kemanî Cafer Ağa, Kemanî Çavuş Ahmed
Ağa, Kemanî İbrahim Ağa ve Kemanî Miron gibi ustaların adları geç-
mektedir. Bu belgelerde adı geçen çalgılara bakıldığında kemanın bu
dönemde sarayda önemli bir yere sahip olduğu görülmektedir. Görsel 1.2: Sînekeman
Kemanda esasen kiriş olan teller yerine Osmanlılarda ipek tel de kullanılmıştır. Çalgının Batı mü-
ziğine göre G3, D4, A4, E5 (sol-re-la-mi) şeklinde olan akordu, Türk müziğinde ince tel bir tam ses
pestleştirilerek kaba rast, yegâh, dügâh, neva şeklinde kullanılmıştır. Her iki müzik türünde de çalınmış
olan kemanın Batı müziğinde Batı tarzı olan yay kullanımı, Türk müziği icrasında farklı olmuştur.
Sultan II. Mahmut Dönemi’nde, Yeniçeri Ocağı kaldırıl-
dıktan sonra yeni orduyla birlikte bir boru takımı kurulmuş-
tur. Bu boru takımı birkaç yıl sonra bandoya dönüştürülmüş
ve ilerleyen dönemde bu bandoya yaylı orkestra çalgıları da
eklenmiştir. Aynı dönemde bandonun başına getirilen İtalyan
Giuseppe Donizetti (Cuseppe Donizetti) 1828’de, padişahtan
aldığı yetkiyle İstanbul’da Muzıka-yi Hümâyun’u kurmuştur
(Görsel 1.3).
Türk müziğinde Batılılaşmanın en önemli adımı Muzıka-yi
Hümâyun’un açılmasıdır. Modern Batı kemanı Muzıka-yi Hümâ-
yun’un kurulmasından sonra alaturka müziğe kazandırılmış, sa-
ray orkestrasında ve fasıl heyetlerinde kullanılmıştır. Muzıka-yi
Hümâyun çatısı altında 1828 yılından itibaren 28 yıl boyunca Gi-
useppe Donizetti’nin öncülüğünde gerçekleştirilen Batılılaşma
hareketleri ile kemanın Türk müzik hayatında profesyonel ola-
rak kullanılmaya başlandığı söylenebilir. Yine bu dönemde Sul-
Görsel 1.3: Giuseppe Donizetti tan II. Abdulhamid’in dikkatini çeken ve özenle yetiştirilen Zeki
Bey (Osman Zeki Üngör) ilk Türk konser kemancısı olmuştur.
Müzikte Tanzimat’la başlayan Batılılaşmaya yönelik gelişmeler ve çok seslilik alanındaki çalışmalar
ancak Cumhuriyet Dönemi’nde akademik bir temele oturtulabilmiştir. Cumhuriyet Dönemi’nde yetenekli
gençlerin eğitim almak için yurt dışına gönderilmesi, farklı ülkelerden seçilen yabancı uzmanların yurda
getirilmesi, açılan yeni kurum ve kuruluşların yapılandırılması ülkemizde keman eğitiminin olgunlaşma-
sını sağlamış; bu dönemde yeni kuşak besteci, solist ve eğitimciler yetişmiştir. Bu dönemde yetişmiş
önemli keman solisti ve eğitimcileri arasında Ekrem Zeki Ün, Fethi Kopuz, Sedat Ediz, Suna Kan, Ayla
Erduran gibi isimler yer almaktadır.
15