Page 16 - ÇALGI EĞİTİMİ KONTRBAS 9
P. 16
Betofın) ilk kez kontrbas için ayrı partiler yazarak ona kişilik veren bestecilerden biridir. Bu da,
dönemin kontrbas icracıları sayesinde olmuştur. Kontrbas için konçertolar yazılıp solo olarak da
icra edilmesiyle birlikte çalgının kapasitesi besteciler tarafından daha iyi anlaşılmış ve senfonilerde
onun için bağımsız partiler yazılmaya başlanmıştır.
Kontrbas için klasik dönemde (18. yüzyıl) yazılan ilk solo eserler çoğunlukla konçerto formunda-
dır. Antonio Capuzzi (Antonyo Kaputsi), Carl Ditters von Dittersdorf (Karl Ditters fon Ditersdorf),
Franz Anton Hoffmeister (Franz Anton Hofmayster), Wenzel Pichl (Venzıl Pikıl), Johann Baptist
Vanhal (Yohan Baptist Vanhal) ve Anton Zimmermann (Anton Zimerman) kontrbas için
konçertolar yazan ilk bestecilerdir. Bu dönemin ünlü bestecisi Joseph Haydn'a (Yozef Haydın) ait
kayıp bir konçertonun da olduğu söylenmektedir. Johannes Matthias Sperger (Yohannes Matias
Şiperger) ve Domenico Dragonetti (Domeniko Dragonetti) de klasik dönemde hem kontrbas
için çok sayıda eser yazmış hem de bu çalgıyı ustaca çalarak birçok büyük besteciye eserlerinde
kontrbasın kullanımı için ilham kaynağı olmuşlardır. Bu amaca hizmet eden dönemin diğer
kontrbas virtüözleri arasında Friedrich Pischelberger (Fridriş Pişılberger), Jan Dismas Zelenka (Yan
Dismas Zelenka) ve Joseph Kampfer (Yozef Kampfer) sayılabilir. Bu isimlerin arasında parlak dehası
sayesinde gerek kontrbasın yapısal gelişimine ve orkestradaki kullanımına verdiği büyük katkılarla
gerekse kontrbas repertuvarına kazandırdığı değişik formlardaki eserleriyle altı çizilmesi gereken
isim kuşkusuz Domenico Dragonetti’dir.
19. yüzyılın en önemli ismi ise Giovanni Bottesini (Covanni Bottesini)'dir. Kontrbasıyla daha parlak
bir renk elde etmek için çoğunlukla bir ton yukarıdan, la akorduyla düzenlediği üç telli kontrbas
kullanan Bottesini bütün dünyayı dolaşarak başarılı konserler vermiştir. Kontrbas için değişik
teknikler keşfeden ve virtüözitesi ile dikkat çeken sanatçı, kontrbasın Paganini’si olarak anılmıştır.
Aynı zamanda çok iyi bir şef ve üretken bir besteci olan sanatçı, bugün kontrbas sanatçılarının
repertuvarında yer alan pek çok önemli eserin sahibidir. Kontrbas eğitimi için yazdığı metotlarıyla
da bu alana katkıda bulunmuştur.
20. yüzyılda öne çıkan isimlerden Sergei Alexandrovich Koussevitzky (Sergei Alexandroviç
Kuzıvitski) ise Rusların Bottesini’si olarak nitelenmiştir. Aynı zamanda yayıncı, orkestra şefi ve iyi
bir yorumcu olan Koussevitzky, kontrbas için yazdığı ünlü konçertosu ile tarihe geçmiştir. Gustav
Laska (Gustav Laska), Lebrecht Goedecke (Lebreht Gödekı), Eduard Madenci (Eduard Madençi),
İtalo Caimmi (İtalo Kaimmi), Edouard Nanny (Eduard Nani), Franz Simandl (Franz Simendıl) ve
Joseph Hrâbe (Yozef Hırâbe) de 20. yüzyılda virtüöz kontrbas yorumcusu ve bestecisi olarak
tanınmış diğer isimlerdir. Bunlardan G. Laska, J. Hrabe, F. Simandl ve E. Nanny kontrbas eğitim
müziğine de büyük katkılarda bulunmuş, yazdıkları metotlarla kontrbas eğitiminin yapı taşlarını
oluşturmuşlardır.
Ülkemizde konservatuvarlar kurulduktan sonraki resmî kontrbas eğitimi ilk olarak Heinz Fromm
(Hayns From) ve Kurt Wallner (Kurt Valner) isimli Alman profesörler ile başlamıştır. Bugün Türkiye’de,
konservatuvarlarda kontrbas eğitimi veren, orkestralarda çalmakta ve çalmış olan sanatçıların pek
çoğu onların öğrencileridir. Tahir Sümer, Melih Balçık, Engin Babahan, Yaz Baltacıgil, İbrahim Tunca,
İbrahim Akış, Saim Akış, Numan Pekdemir, Mustafa Perin ve Osman Mumcu bu isimler arasında
sayılabilir. Ülkemizde son 25-30 yılda yetişmiş, yurt içinde ve yurt dışında çok başarılı olmuş birçok
14