Page 17 - ÇALGI EĞİTİMİ NEY 9
P. 17
Neyi Tanıyalım
“Eğer cömertliğe karşılık verilecek olan şeyleri herkes görseydi
dünyada kimse cimri olamazdı. Çünkü hiçbir kimse karşılıksız bir şey
bağışlamaz.”
Mevlânâ Celâleddin-i Rûmi
16. yüzyıl ve öncesine ait gravürlerde, minyatürlerde neyler başparesiz ola-
rak tasvir edilmiştir. Bu durum başparenin neye 17 veya 18. yüzyıldan itibaren
eklenerek kullanılmaya başlandığını göstermektedir. Ney, tarihin derinliklerinden
günümüze kadar kesintisiz olarak kullanılmış ve başparenin dışında hiçbir deği-
şikliğe uğramadan gelmiştir.
Türk musiki tarihinde Mevlevilik, ney eğitimi ve icrası için bir dönüm noktası
olmuştur. Tarihte bilinen ilk neyzenler, Mevlânâ meclisinde ve onun ölümünden
sonra Mevlevihanelerde yetişmeye başlamıştır. Ney icracılığında Mevlevilik disip-
lin ve terbiyesinin de etkisiyle yüzyıllar boyunca ney ve neyzen kültürü oluşmuş,
bu sayede geçmişten günümüze meşk silsilesi (usta-çırak zinciri) büyük oranda
kayıt altına alınabilmiştir. Günümüzde bu kültür kısmen de olsa devam etmekte-
dir. Geleneksel ney icracılığında üç aşama vardır:
Neyzen (Nâyî): Farsça “ze-
den” kelimesi, Türkçede “uy-
gulayan, yapan, icra eden”
anlamlarına gelir. Dolayısıyla
“nayzeden” kelimesi, “ney icra
eden, ney çalan” anlamında-
dır. Arapça kurallara göre aynı
anlamdaki “nâyî” kelimesi de
kullanılmıştır. “Nayzeden” ke-
limesi Türkçede önce “neyze-
den”, daha sonra “neyzen” şek-
lini almıştır.
Neyzen kültüründe bu
aşamadaki icracı; usta bir ney-
zenden eğitim almış, Türk mu-
sikisini iyi bilen ve neyi hakkıy-
la icra edebilen kişidir
(Görsel 1.8 - 1.9).
Neyzenbaşı: İcra heyetinde
başta neyzenlere ve tüm çalgı
topluluğuna liderlik ve hocalık
etmekle görevli usta neyzendir. Görsel 1.8: Neyzen Görsel 1.9: Neyzen
Kutb-i Nâyî (Kutbü’n-nâyî): Sözlük anlamı “eksen” olan “kutup” kelimesi;
özünde fizik, astronomi (gök bilimi) ve coğrafya gibi bilim dallarında kullanılan
bir terimdir. Coğrafyada dünyanın en kuzey ve en güneyine “kutup” denir.
15