Page 18 - ÇALGI EĞİTİMİ NEY 9
P. 18

Çalgı Eğitimi Ney


            Doğru yön, bu iki uç noktasını birleştiren eksen temel alınarak bulunur. Dinî terim
            olarak kutup; coğrafyada olduğu gibi gerçek anlamda değil, mecaz anlamda doğru
            yön bulma aracıdır. İnsanların nasıl doğru davranacağını anlamasına, öğrenme-
            sine rehberlik eden, ilim sahibi, büyük zat (kişi) demektir. Neyzen kültüründe
            ise kutb-ı nâyî, neyzenlerin kutbu demektir ve “doğru icrayı neyzenlere gösteren
            zat”tır. Neyzenliğin en büyük mertebesidir. Kutb-i nâyî; kendinden sonra gelen,
            tüm neyzenlere model olan, icrada doğru yönü gösteren, rehberlik eden kişidir.
            Maneviyat, musiki ilmi, saza hâkimiyet, icrada kendine özgü tavır ve üsluba sahip
            en büyük ve en kudretli neyzendir.
                  Kutb-i nâyî mertebesinde bilinen ilk neyzen 13. yüzyılda yaşamış olan Hamza
            Dede’dir. 17. yüzyıl sonlarında Osman Dede ve 19. yüzyıl başlarında Şeyh Said
            Dede de bu mertebeye yükselebilmişlerdir. 20. yüzyılın ilk yarısında en yüksek
            neyzenlik mertebesine Süleyman Erguner erişmiştir. 20. yüzyılın ikinci yarısında
            onun ölümüyle bu ekolün kutbu, oğlu ve en iyi öğrencisi Ulvi Erguner olmuş-
            tur. Aynı dönemde neyi farklı bir ekolle icra eden Niyazi Sayın da bu mertebeye
            yükselmiştir.


            TÜRK MUSİKİ TARİHİNDE ÖNE ÇIKAN NEYZENLER
                  Türk musikisi tarihinde birçok neyzen yetişmiştir. III. Selim, Abdülbaki Nasır
            Dede, Hasîb Dede, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Neyzen Yusuf Paşa, Salih Dede,
            Veli Dede, Aziz Dede, Hüseyin Fahreddin Dede, Neyzen Hakkı Dede, Neyzen Emin
            Dede, Neyzen (kutb-ı nâyî) Süleyman Erguner, Neyzen (kutb-ı nâyî) Ulvi Erguner,
            Neyzen Halil Dikmen, Neyzen (kutb-ı nâyî) Niyazi Sayın, Neyzen Gavsi Baykara,
            Neyzen Tevfik Kolaylı, Neyzen Kudsi Erguner, Neyzen Süleyman Erguner (Torun),
            Neyzen Halil Can, Neyzen Doğan Ergin, Neyzen Aka Gündüz Kutbay ve Neyzen
            Ahmet Yakupoğlu bunlardan bazılarıdır.


                  Türk musiki tarihinde öne çıkan neyzenlerden bazılarının hayat hikâyeleri
            şöyledir:





                                                               Neyzen Aziz Dede

                                               Neyzen ve bestekârdır. İstanbul Üsküdar’da doğdu. Ailesi ve
                                         ilköğrenimi hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Küçük yaşta gittiği
                                         Mısır’da Kahire Mevlevihanesi’ne başladı. Burada Sivaslı takma adı
                                         ile bilinen bir şeyhten ney ve musiki dersleri aldı. Daha sonra maliye
                                         nezaretinde görevli olan babasının tayini dolayısıyla Gelibolu’ya git-
                                         ti. Rüştiye öğreniminin ardından Ağazade Mevlevihanesi’nde çilesini
                                         tamamlayarak “dede” unvanı aldı. Bir müddet sonra Şeyh Mehmet
                                         Ataullah Efendi’nin daveti üzerine Galata Mevlevihanesi neyzenba-
                                         şılığı görevi ile İstanbul’a gitti. Sonraları Üsküdar ve Bahariye Mev-
                                         levihaneleri neyzenbaşılığı da kendisine verildi. Üç Mevlevihane’deki
                                         görevini ölümüne kadar sürdüren Aziz Dede, 7 Mart 1905 günü ve-
                                         fat etti. Neyzen Aziz Dede; Neyzen Emin Dede, Rauf Yekta Bey ve
                                         Santuri Ziya Bey’i yetiştirmiştir. Türk müziği repertuvarına kazandır-
                                         dığı peşrev ve saz semâileri vardır (Görsel 1.10).



              Görsel 1.10: Neyzen Aziz Dede
         16
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23