Page 23 - ÇALGI EĞİTİMİ NEY 9
P. 23

Neyi Tanıyalım



            Hu: Arapçada “o” demektir. Aynı zamanda Allah’ın en büyük adıdır.

            Şeb-i Arus: Hz. Mevlânâ için ölüm bir yok oluş değil, gerçek sevgili olan Allah’a
            (C.C.) kavuşmaktır. O, ölümü iki sevgilinin birbirine kavuşmasının bir sonucu olan
            “düğün zamanı” olarak görür. Mevlânâ’nın vefatı, o ve dervişleri için bir düğün
            hadisesi olarak kabul edilmiş; bu sebeple vefat ettiği günün gecesine de “düğün
            gecesi” anlamına gelen “şeb-i arus” denmiştir (Farsça şeb, gece; Arapça arus,
            düğün demektir.).

            Mukabele: Arapçada “karşılaşmak,
            biriyle karşı karşıya gelmek” anla-
            mındadır. Semâ töreninin başında
            “devriveledî” sırasında şeyh postu-
            nun önünde dervişler birbirleriyle
            karşı karşıya geldikleri için semâya
            aynı zamanda “mukabele” adı da
            verilir (Görsel 1.18).

            Semâ: Sözlük anlamı “duymak, işit-
            mek”tir. MevlevÎlikte musiki eşliğinde
            sessizce Allah’ı (C.C.) düşünüp anarak
            coşkuyla dönmektir  (Görsel 1.19).


                                                                            Görsel 1.18: Mukabele


















                             Görsel 1.19: Sema                               Görsel 1.20: Semahane


            Semâhane: Semâ töreninin yapıldığı yerdir. Semâhanenin sağ tarafı bilinen, sol
            tarafı ise bilinmeyen mana âlemini temsil eder (Görsel 1.20).

            Semâ heyeti: Şeyh (dede veya postnişin), semâzenler ve semâzenbaşından
            meydana gelen topluluktur.

            Semâzen: Mutrip heyetinin eşliğinde adaba uygun olarak dönen derviştir.

            Semâzenbaşı: Semâzenler arasında en kıdemli olan kişi semâzenbaşı olarak ka-
            bul edilir. Kendisi semâ yapmaz. Semâ esnasında semâzenlerin arasında dolaşarak
            rahat bir şekilde semâ yapmalarını sağlar, beden diliyle (el, kol, ayak, baş, göz,
            kaş hareketleri) onlara yol ve yön gösterir. Yorulan ya da rahatsızlanan
            semâzenlerin semâ meydanından çıkmalarına yardımcı olur.



                                                                                                              21
   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27   28