Page 144 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 144
Onun oyunlarının merkezinde insan iradesiyle doğanın, evren ile insan egosunun mücadelesi yer alır. Goethe
klasik kurallardan vazgeçmiştir. Yazdığı oyunlarda bireyi ve onun evrenin ortasında kendini tarif etme çabasını
yansıtmıştır. Oyunlarındaki dramatik çatışma, bireyin bu çaba içerisinde hareket etmesinden kaynaklanır.
Almanya’da romantizmi savunan ve 1770 Kuşağı olarak anılan yazarlar, Goethe ve çağdaşlarının kültüründen
etkilenmişlerdir. Bu yazarlar adalet, eşitlik ve özgürlük kavramlarına oldukça fazla değinmişlerdir.
Schiller
Çağdaşı Goethe gibi Sturm und Drang ekolünün önde gelen ikinci temsilcisidir
(Görsel 7.18). Sturm und Drang ekolünün en önemli oyunu olan Haydutlar’ı
yazmıştır. Schiller, oyunlarında karakter yaratmak için üç birlik kurallarına
uymamıştır. Bunu yaptığı için Haydutlar oyununun önsözünde seyirciden özür
dilemiştir.
Schiller gerçeğe daha fazla benzemesi amacıyla oyunlarında insanı hem iyi
hem kötü yanlarıyla ele almıştır. Ona göre tiyatro erdemleri savunup kötülüğü
lanetlemeli ve insanlara yurttaşlık görevlerini hatırlatmalıdır. Hoşgörüyü
ve ulusal çıkarları savunmalıdır. Ona göre her ırk, bölge ve cinsten insanın
gelenekten kurtulup ilahi kaynaklara yaklaşarak tek ırk olduğunu kabul ettiği
an tiyatroda gerçek aydınlanma yaşanabilecektir. Görsel 7.18: Schiller
Tragedya hakkında da düşüncelerini açıklayan Schiller, tragedyanın asıl duygusunun acıma olduğunu
belirtmiştir. Tragedyada hiçbir duygu aşırı olmamalıdır. Tragedyalardaki en etkili duygu, iki pozitif değerin aynı
anda haklı olması durumunun yarattığı arada kalmışlık duygusudur. Bütün tragedyalardaki hedef, ruhun bütün
tutkulardan arınmasını sağlamak olmalıdır. Ona göre tragedya türünün en büyük misyonu budur.
Alman yazını ve tiyatrosunun bu büyük iki isminden sonra Heinrich Wilhelm von Kleist (Haynğih Wilhelm fon
Klayst) adlı bir oyun yazarı daha yetişmiştir.
Kleist
Yaşadığı yıllar arasında dönemin sanat anlayışları olan Weimar Klasisizmi ile
romantizme aykırı bir duruş sergilemiştir (Görsel 7.19). Soylu sınıfa mensup
üst rütbeli bir asker olarak yaşamını sürdürmüş olan Kleist, hukuk ve felsefe
eğitimi almıştır.
Düzene aykırı ve umarsız bir kişiliği olan Kleist, döneminin ünlü yazın insanları
Goethe ve Schiller ile tanışmıştır. Kleist, henüz Weimar Klasisizmi’nin sürdüğü
ve erken romantizmin de kendini görünür kıldığı bir geçiş dönemi içinde varlık
göstermiştir. Bu nedenle oyunlarında tür çeşitliliği rahatlıkla gözlenmektedir.
Alman tiyatrosunun öncü ve üretken yazarlarından biri olarak kabul edilmek-
tedir. Yazdığı oyunlardan bazıları şunlardır:
Görsel 7.19: Kleist heykeli
Amphitryon (Amfitğüyon): Trajikomik özellikler taşıyan bir oyunudur.
Penthesilea (Penteziliya): Trajik özellikler taşıyan bir oyunudur.
Hamburg (Hombuğg) Prensi: Dram özelliği taşıyan bir oyunudur.
Küçük Katherine (Ketriın): Tarihi özellik taşıyan bir oyunudur.
Kırık Testi: Komedya özelliği taşıyan bir oyunudur.
XIX. yüzyılda şekillenen Fransız romantizminin henüz köklenmediği bir tarih aralığında romantik özellikler
taşıyan oyunlar yazdığı için Alman yazını ve tiyatrosunun en önemli romantik yazarı olarak kabul edilmiştir.
= BİLGİ KUTUSU
Heinrich von Kleist haricinde Alman yazınında kaleme aldıkları yapıtlarıyla klasisizm ve romantizm
akımları arasında yer alan başka şair ve yazarlar bulunmaktadır. Bunlar arasında ismi öne çıkan en önemli
iki isim Friedrich Hölderlin (Fğidğih Höldeğlin) ve Jean Paul’dır (Jon Pavıl).
142
7. ÜNİTE