Page 142 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 142

Melodram modern tiyatroda çatışma yaşayan oyun kişilerinin saf, iyi ve kötü olarak ayrıştığı, duygusal ve acıklı
          olayların konu edinildiği, en sonunda iyilerin mutlu olup kötülerin cezasını bulduğu bir oyun metni türüdür.
          Fransa’da ortaya çıkan bu oyun türü de orta sınıfının beğenisine hitap etmiştir. XVIII. yüzyılda Almanya’ya da
          yayılmıştır. Bu dönemde bütün yazarlar romantik dram yazmaya çalışmışlar ancak melodram yazmışlardır.

          Sturm und Drang (Fırtına ve Atılış) Ekolü
          Alman Aydınlanma Çağı’nda ortaya çıkan Alman edebiyat ekolüdür. 1767’den
          1785’e kadar özellikle 20-30 yaşlarındaki genç yazarlardan oluşmuştur. Bu
          yazın ekolü adını Friedrich Maximilian Klinger (Fğidğih Maksimilian Klina)
          isimli Alman şairin Sturm und Drang isimli dram oyunundan almıştır. Bu ekolü
          hazırlayan önemli isim ise Gotthold Eprahim Lessing’dir (Gathald İpğahim
          Lessin) (Görsel 7.15).  Weimar Klasisizmi’nin  en büyük kuramcısıdır.

          Lessing, İngiliz tiyatrosunun Alman yazarlar için daha uygun bir model oluş-
          turduğunu  belirtmiştir.  Fransız  neoklasikçileri eleştirmiş,  İngiliz  tiyatrosunu
          yüceltmiştir. Özellikle Shakespeare’in oyun yazarlığını hayranlıkla incelemiştir.

          Lessing’in tiyatro tarihi açısından önemi, dramaturji adı verilen tiyatro biliminin
          modern mucidi olması ve bu disiplini bir tiyatro bilimi olarak uygulamasıdır.
          İlk ortaya çıktığı anlamıyla dramaturji, sahnelenmek için yazılmış bir tiyatro   š   Görsel 7.15
          oyununu oluşturan ana ögeleri bulma ve bunları düzenleme işidir. Bu işi   Gotthold Eprahim Lessing
          yapan kişilere de dramaturg adı verilir.

          Batı tiyatrosunda  Poetika adlı eserinde yaptığı oyun incelemeleri ile ilk dramaturji çalışmalarını Aristoteles
          yapmıştır. Ondan sonra gelen Lessing ise oyunları incelerken kuramsal analizler de yapmıştır. Bu bakımdan
          modern anlamda ilk dramaturg olarak kabul edilmektedir.  Hamburg Dramaturjisi adlı eseri ile modern
          dramaturji uygulamalarının ilk örneğini vermiştir.

          Lessing bu eserinde diğer ulusların etkisinden kurtularak ulusal bir Alman tiyatrosu yaratılmasını savunmuştur.
          Tiyatroda gerçekliğin yaratılmasına ilişkin görüşü Fransız neoklasikçilerden ayrışır. Ona göre Fransızlar
          Aristoteles’in  Poetika  eserini yanlış anlamıştır. Shakespeare’in oyunlarında resmettiği insan doğasının
          gerçekliğini, kendi ideal tiyatro anlayışına daha yakın bulur. Alman seyircisini kucaklayan, halka daha yakın,
          ulusal ve diğer ulusların tiyatro anlayışından bağımsız bir repertuvar oluşturulmalıdır. Fransız neoklasikçilerinin
          öncülüğünü yaptığı kuralcı klasik dramaturjiden vazgeçilmelidir. Lessing oyunlarını da klasik dramturjiden
          vazgeçerek yazmıştır (Görsel 7.16).


























                                   š   Görsel 7.16: Lessing’in Minna von Barnhelm oyunu




        140
                                                     7. ÜNİTE
   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147