Page 139 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 139

Denis Diderot (Döni Dideğo): Yazar ve filozof kimliği ile tanınmaktadır
            (Görsel 7.9). Aydınlanma düşüncesinin önde gelen isimlerindendir. Seyirciye
            daha geniş kapsamlı bir dramatik tür yelpazesi sunmayı hedeflemiştir. Fransız
            neoklasik öğretiyi eleştirmiştir. Bu akımın ilkelerinin tiyatroyu komedya ve
            tragedya türleriyle sınırlandırdığını düşünmüştür.

            Ona göre tiyatro ara türlerin katılımıyla zenginleştirilmelidir. Seyircinin
            oyundan zevk alabilmesi için sahnede tam anlamıyla gerçeklik yansıtılmalıdır.
            Konular günlük yaşantılardan alınmalı ve bu yaşantılar gerçekçi bir üslupla
            tasarlanmalıdır. Bu  nedenle  kendi döneminde  çok talep gören  burjuva
            dramı türündeki oyunları savunmuştur. Oyunculuk Üzerine Aykırı Düşünceler
            adlı kitabıyla oyunculuk sanatının doğasına ışık tutmuştur.

            Sahneler
            XVIII. yüzyılda Paris’in tüm önemli tiyatro yapıları modernleştirilmiştir. Fransız
            yapılarıyla İtalyan örnekleri karşılaştırılmış, bunun sonucunda yeni tiyatro   š   Görsel 7.9: Denis Diderot
            binalarına İtalyan stili uygulanmıştır. Çerçeve sahne Fransız sahnelerinde de
            uygulanmaya başlamıştır. Bu yenileşmenin başlıca nedenleri; görüş alanını
            genişletme, gösteri sunmaya daha elverişli ortam yaratma ve oturma kapa-
            sitesini artırmadır.

            1730’larda Voltaire, tiyatro gösterilerinde daha uygun mekân oluşturula-
            bilmesi için seyircinin sahne üzerine alınmaması görüşünü savunmuştur.
            1759’dan itibaren Voltaire’in bu görüşü uygulanmaya başlanmıştır. Böylece
            oyunlarda daha detaylı mekânlar ustaca oluşturulabilmiştir.

            Kostümler
            Fransa’daki kostüm uygulamaları bu yüzyılda İngiltere’deki kostümlerle
            benzerlik  göstermiştir.  Oyun kişilerinin  çoğu kendi günlük  giysileri ile
            sahne almıştır. Daha sonraları tragedyalarda gösterişli ve resmî olan saray
            elbisesinin tercih edilmesiyle hem tragedyada hem de komedyada bu
            kıyafetler kullanılmaya başlanmıştır (Görsel 7.10).

            Oyunlarda Romalı kostümü giyme geleneği de sürdürülmüştür. Tüylerle
            süslenmiş miğferlerin yerini üç köşeli şapkalar almaya ve tonik etekleri
            çemberler süslemeye başlamıştır. 1790’lara gelindiğinde klasik tiplemelerde
            kasnaklı Japon ve tüylü şapka kullanımı terk edilmiş, bunların yerine çağdaş
            ve antik dönemler dışında tarihin tüm zamanlarını temsil eden XVI. yüzyıl   š   Görsel 7.10
            kostümlerinin kullanımı gelişmiştir.                               1755’te kullanılan bir kostüm


                                                  Q   ARAŞTIRINIZ
               Fransız tiyatrosunu etkileyen Denis Diderot’nun hayatı, felsefi düşünceleri ve eserleri nelerdir?



            7.1.1.3.   Alman Tiyatrosu

            Weimar Klasisizmi olarak anılan dönemde XVIII. yüzyıl Alman tiyatrosunda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Fransa,
            30 Yıl Savaşları’na son vermek için oldukça fazla çaba göstermiş ve bu çaba sonrasında Almanya’nın gözünde
            yükselmiştir. Alman yöneticiler Fransa kraliyet ailesinin bazı alışkanlıklarını da benimsemeye başlamışlardır. Bu
            yüzyılda opera, bale ve her türlü tiyatral gösteri insan yaşantısının bir parçası hâline gelmiştir.







                                                                                                     137
                                                 XVIII. YÜZYILDA TİYATRO
   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143   144