Page 236 - TİYATRO TARİHİ 9
P. 236

Orta Oyununun Bölümleri
          Orta oyunu; mukaddime, muhavere, fasıl ve bitiş olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır:

          Mukaddime: Giriş bölümüdür. Bu bölümde zurna, Pişekâr havası çalar. Pişekâr meydana gelir, iki eliyle dört
          tarafını selamladıktan sonra zurnacıyla konuşur. Konuşmanın ardından zurna, genel olarak Kavuklu havası çalar.
          Kavuklu ile Kavuklu arkası olarak bilinen Cüce veya Kambur tiplemesi, oyuna dâhil olur. Kavuklu, oyuna geldiği
          zaman Kavuklu arkasıyla kısa bir söyleşme yapar. Kavuklu ile Kavuklu arkası Pişekâr’ı görünce korkarlar. Bundan
          sonra oyunun ikinci bölümü olan Pişekâr ile Kavuklu arasındaki konuşma başlar.

          Muhavere: Karagöz’deki muhavere gibi oyunun ustalık isteyen bölümüdür. Kavuklu ile Pişekâr’ın arasında
          atışmalar olur.  Ters anlama ve güldürmeye dayalı söyleşmelere yer verilir.  Tekerlemeler söylenir. Kavuklu,
          tekerlemelerde imkânsız bir olayı başından geçmiş gibi Pişekâr’a anlatır. Pişekâr da bunu gerçekmiş gibi dinler.
          Konuşmanın sonunda bunun hayal olduğu anlaşılır.

          Fasıl: Oyunun asıl bölümüdür. Tekerlemeden sonra başlar. Bu bölümde çoğu kez Kavuklu iş arar, Pişekâr da
          ona iş bulur.
          Bitiş: Fasıldan sonra gelen ve oyunun bitirildiği kısa bölümdür. Pişekâr oyunu seyircilere nasıl tanıtıp sunmuşsa
          oyunu bitirmek de yine ona düşer. Kusurlar için seyirciden özür dileyerek gelecek oyunun adını ve yerini duyurur.

          Orta oyununda yazılı bir metin bulunmamaktadır. Temel akışın ne olduğuna dair kalıplaşmış bir olay örgüsünü
          vardır. Bu olay örgüsünün dönüm noktaları oyuncular tarafından bilinmekte ve buna göre doğaçlama yapılarak
          oynanmaktadır. Orta oyunu, sahneleme esnasında seyirci önünde şekillendiği ve yazılı bir metne dayanmadan
          oynandığı için göstermeci tiyatro örneği olarak kabul edilmektedir.

          Orta Oyununda Doğal Sahne ve Araçlar
          Orta oyunu yuvarlak bir alanda oynanır. Oyunun oynandığı alana meydan veya palanga adı verilir. Oyuncuların
          kostümlerini koydukları sandığa pusat veya pusat odası denir.

          Oyun yerinin bitişiğinde çadır veya perdeyle kapatılabilecek bir yer yapılır. Oyuncular burada hazırlıklarını
          yapar. Oyun yerinde yenidünya ve dükkân adlı iki bölüm yer alır. Yenidünya ve dükkân birbirine benzeyen
          paravanlardır. Kavuklunun bir iş araması sonucu iş sahibi olması ve çalışması için dükkân, zennelerin mahallede
          bir ev aramaları için yenidünya gereklidir.

          Yenidünya, oyunda çoğunlukla ev olarak kullanılır. Bazen hamam, köşk olarak da kullanıldığı görülür. Pişakâr’ın
          elinde tuttuğu ve kollarını birbirine çarpmasıyla ses çıkaran iki kollu şakşak (pastav), orta oyununun önemli bir
          aracıdır. Bazen sopa olarak da kullanılan şakşağın asıl görevi, seyircinin dikkatini oyuna çekmektir.

          Orta Oyunu Geleneğini Sürdürenler
          Orta oyununun simgesi olan kavuğun ustadan çırağa devredilmesi geleneğini tarihte ilk defa Kel Hasan Efendi
          başlatmıştır. Bu gelenek, yüz yılı aşkın süredir devam ettirilmektedir  (Görsel 13.14).





















                                                 š   Görsel 13.14
            Sırasıyla İsmail Dümbüllü (1897-1973, Münir Özkul (1925-2018), Ferhan Şensoy (1951-2021), Rasim Öztekin (1959-2021)

        234                                          13. ÜNİTE
   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240   241