Page 198 - Türkçeyi Etkili Kullananlar
P. 198

S          abahattin Ali
                                                                SABAHATTİN ALİ

                                                                                                 (1907-1948)




                                                       Hayatı ve Eserleri


           1921  yılında  Çanakkale  ve  Edremit’te  ilköğrenimini  tamamlayıp  Balıkesir  Öğretmen  Okuluna
           girmiştir. 1926 yılında İstanbul Erkek Öğretmen Okuluna geçmiş, 1928’de Almanya’ya öğrenci olarak
           gönderilmiştir. 1930 yılında Türkiye’ye dönmüş, çeşitli kurumlarda görev yapmıştır.

           1935 yılında Değirmen 1936 yılında Kağnı ve 1937 yılında Ses adlı öykü kitaplarını ve Kuyucaklı Yusuf
           adlı romanını yayımlamıştır. 1940 yılında İçimizdeki Şeytan romanını, 1943’te Yeni Dünya adlı öykü
           kitabıyla Kürk Mantolu Madonna adlı meşhur romanını yayımlamıştır. Sanatçının bu eserlerinin dışında
           hikâye türünde Sırça Köşk, Yeni Dünya ve şiirlerini topladığı Dağlar ve Rüzgâr adlı eserleri de vardır.
           Markopaşa adında siyasi hiciv dergisi çıkarmıştır.



                               Türkçeye Katkıları



           •   Sabahattin Ali sanatçı kişiliğinin yanı sıra gözlemlediği, yaşadığı toplumsal olayları, hikâye ve
               romanlarında yarattığı karakterlerle başarıyla bütünleştirerek topluma mesajlar veren bir fikir
               insanıdır.

           •   Dil konusundaki hassasiyetini, “halkın konuştuğu, anladığı dili kullanma” prensibiyle açıklamıştır.
           •   Hem hikâyelerinde hem de romanlarında yalın, anlaşılır bir dil kullanmıştır. Anlatacağı şeyleri
               dolambaçlı yollarla ifade etmek yerine, en çarpıcı ve en keskin kestirme yolları tercih etmiştir.
           •   Konuşma dilinden pek çok deyim ve argo ifade hikâye ve romanlarına girmiştir. Halk diline
               duyduğu yakınlığı, kahramanlarını mahalli ağızlarla konuşturarak göstermiştir.
           •   Eserlerinde kahramanlarını konuştururken onların kültür seviyelerine, sosyal statülerine ve
               anlatıdaki işlevlerine uygun bir dil kullanmıştır.

           •   Türk dilinin önemli bir özelliği olan ikilemelerden hikâye ve romanlarda bolca istifade etmiş;
               böylece anlatımına konuşma dilinin akıcılığını, canlılığını kazandırmıştır.

           •   Hikâye ve romanlarında devrik cümleye hemen hemen hiç yer vermemiş, isim cümleleri yerine fiil
               ve soru cümlelerini tercih etmiştir.
           •   Şiirlerinde konuşma diline yakın, anlaşılır ve sade bir üslup kullanmıştır. Şair, bu üslup vasıtasıyla
               “kanadı kırılan kartal, bahar vakti kırılan mor çiçekli dal, insana yar olmayan devir, ağlayı ağlayı
               kılmak, gözden yaşların boşalması” gibi halk şiirinde çokça kullanılan hazır imge ve kalıplara yer
               vermiştir.

           •   Birçok yabancı eseri tercüme ederek Türkçeye kazandırmıştır.











      196                                   Türkçeyi Etkili Kullananlar
   193   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203