Page 94 - BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR TARİHİ 12
P. 94
Osmanlı Dönemi’nde hedef okçuluğu ve menzil atışı
olmak üzere iki tür ok atışı yapılırdı. Geleneksel hedef atış-
ları, av hayvanlarını ve düşmanı vurmayı amaçlardı. Hedef
olarak içi talaş ya da pamuk çekirdeği doldurulmuş torbalar
kullanılırdı ve bununla bir okçunun hedefi vurma kabiliyetini
geliştirmesi beklenirdi. Menzil atışlarında ise okun mümkün
olabilecek en uzak mesafeye atılması amaçlanırdı. Osmanlı
Devleti’nin pek çok yerinde menzil atışları yapılabilecek alan-
lar vardı. Bu alanlar, hedef atışları için de kullanılmaktaydı.
İstanbul’da atış alanı olarak kullanılan ok meydanı,
şehrin fethinden kısa bir süre sonra Sultan II. Mehmed’in emri
ile bağımsız bir vakıf olarak tesis edilmişti. Vakfiyesinde bu
atış alanının asker ve siviller tarafından ok atışları için kullanı-
labileceği ve sefer öncesinde toplu ibadetlerin yapılabileceği
ifade edilmektedir. Ok meydanı; Sultan II.Bayezid Dönemi’n-
de istimlak edilen yeni arazilerle genişletilmiş, saha temizlen-
miş ve etrafı kalın bir duvarla çevrilmiştir (Görsel 4.12).
Görsel 4.12: Ok meydanı minyatürü
Görsel 4.13: Çeşme-i Zenân (Karılar Çeşmesi)
Meydana girişte edeb ve erkana riayet edilir, ferman gereği alana hiçbir hayvan alınmazdı. Pa-
dişahlar da Okmeydanı ziyaretlerinde, Çeşme-i Zenân mevkiinde atlarından inerler, hürmeten sultan
sofrasına yaya olarak girerlerdi. Bilindiği üzere abdestsiz yay tutulmaz, ok uçurulmazdı. Bu nedenle ok
meydanına gitmek isteyenler, Karılar Çeşmesi’nde abdest alıp yine hürmeten ayakkabılarını çıkartıp tek-
keye doğru yol alırlardı (Görsel 4.13).
92 OSMANLI DEVLETİ’NDE BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR