Page 53 - Ortaöğretim Veli Rehberlik Kitabı 1
P. 53
Tercihler, Sınırlar ve Bağımsızlık
Ergen yaş grubunda yer alanlar ruhsal, fizyolojik ve sosyal yönden değişim yaşarlar. Çoğu zaman gencin fizyolojik
olarak yaşadığı değişiklikler bedeninin ve zihinsel işleyişinin farklılaşmasına neden olur, bu farklılaşmalar ise toplumsal
beklentilerde ve konumunda değişimleri beraberinde getirmektedir. Ancak hızla ortaya çıkan bu değişiklikler gencin yeni
özelliklerine alışma konusunda bocalamasına neden olmaktadır. Bocalamalar gençte kararsızlığa, riskli davranışlara yol
açabilmekte ve genci ebeveynleri tarafından onaylanmayan, toplumca kabul görmeyen bazı seçimlere götürebilmekte-
dir. Ebeveynler ergen yaş grubundaki çocuklarının riskli ve kendileri tarafından onaylanmayan davranışları karşısında
“Aslında her şeyi biliyor, bile bile inadına yapıyor.” gibi düşüncelere kapılabilirler. Bu durum çoğu kez bilerek yapma ya
da karşı gelmeden çok daha farklı bir mekanizmadan kaynaklanır. Ergenlik yıllarının özellikle başlarında genç, beden-
sel görünüş olarak gittikçe yetişkine benzemekte ancak ruhsal ve zihinsel işleyişindeki değişim hızı çoğu kez bedensel
gelişimin gerisinde kalmaktadır. Diğer bir deyişle gencin yapabilirliği artarken onu durduracak fren mekanizması henüz
yeterli düzeyde çalışmamaktadır. Bu durum aslında atalarımızın “delikanlı” olarak son derece uygun bir şekilde tanım-
ladığı durumdur. Gencin davranışı düşüncesinden önde gitmekte, yani önce aklına eseni, o an kendisine çekici geleni
sonucunu düşünmeden yapabilmektedir. Ebeveyni oldukça fazla endişelendiren bu durum doğal, gelişimsel bir süreçtir;
gençler, bilgisi ve tecrübesi artıkça, kendisini frenlemeyi öğrenirler. Elbette gencin kendisini ve toplumdaki diğer bireyleri
risk altına sokan davranışları varsa bunlar deneyimsiz ve fizyolojik olarak beceriksiz olduğu bir zaman diliminde ebevey-
nin rehberliğinden yoksun olarak çözülebilecek davranışlar değildir.
Araştırmalar, aile içinde çoğu kez anne ve babanın kendi değerleri ve topluma karşı duruşlarının çocukları tarafından da
benimsendiğini göstermektedir. Ancak yaşanılan dönemin özelliklerine uygun olarak gençlerin seçtikleri kıyafet, eğlence
biçimi ya da konuşma şekli gibi özellikler kuşaklar arasında belirgin ölçüde farklılaşabilmektedir. Gencin okula istediği
kıyafetle gitmesi, ödevini çalakalem yapması ya da istemediği bir yemeği yememesi gibi kendine ve çevresine zarar
vermeyecek, kendisinin neden hoşlandığını ya da becerilerini öğrenmesine, sınamasına ve geliştirmesine izin veren
esnek uygulamalar gencin gelişimine katkı sağlayabilir.
Burada ebeveyn tarafından gencin seçimlerinin içeriğinin iyi değerlendirilmesi ve değerlendirme sonucunda bu davra-
nışlarına izin verilip verilmeyeceğinin belirlenmesi önemlidir. Anlaşıldığı gibi ebeveyn açısından ergen yaş grubunda
gencin gelişim özelliklerine ve ortama uygun sınırlar koymak çocuk yaş grubuna göre daha zorlayıcı olabilir. Ebeveyn
olarak birincil önceliği ergen yaş grubundaki çocuğunuzun sizden ne istediğini anlamaya ve bu istek var olan ortama ve
gencin özelliklerine uygun mu diye değerlendirmeye vermek işinizi kolaylaştıracaktır.
Çocuklarınızın yapacakları seçimler ile ilgili en önemli endişeleriniz nelerdir?
Kendi yaşamları ile ilgili kararları tamamen onlara bırakırsanız sizce ne olur?
Bu konuda eşinizin düşünceleri ve sizin düşünceleriniz arasında farklar var mı?
Ergen çocuğunuzla iletişim kurarken, başka bir şeye odaklanmadan yalnızca size anlattığını anlamaya çalışarak, çözüm
üretmeye çalışmadan dinlemek çoğu kez sorunu ortaya çıkmadan çözen sihirli bir değnek gibidir. Dinledikten sonra
“Yanlış anlamadıysam bu akşam arkadaşının doğum günü var ve gece onda kalmak istiyorsun.” gibi kısa olarak ne
anladığınızı gence özetlemek yanlış anlamaların önüne geçecektir. Doğru anladığınızdan emin olduktan sonra bu ko-
nudaki görüşünüzü gence sakince, nedenlerini de ekleyerek, mümkün olduğunca kısa olarak bildirmek de çatışmaların
azalması konusunda işinize yarayabilir.
53
53