Page 52 - 3 ADIM AYT- TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI
P. 52
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 3. ADIM
5. Dili sadeleştirme yoluna sokmaya çalışarak yeni bir ses geti- 8. Serbest ölçü ve kafiyesiz şiir anlayışının Nâzım Hikmet’le
rirler. Yeni bir vezin arayışına giren sanatçılar, hece ölçüsüy- birlikte edebiyata dâhil olduğu bilinmektedir. Fakat Abdülhak
le denemeler yaparlar. Şiirde “biz”i kaldırıp “ben”i kullanarak Hamit Tarhan, Nâzım Hikmet’ten önce ---- adlı eserinde ölçü-
bireyin önem kazanmasını sağlarlar. Şiire getirdikleri yeni süz ve kafiyesiz şiir örnekleri vermiştir.
birey anlayışı Rousseau’nun ekolünden gelir. Şiirin içeriğini
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi
de değiştirmeye çalışan dönemin sanatçıları Batı’ya yüzlerini
getirilmelidir?
çevirirler.
A) Makber B) Bâlâdan Bir Ses C) Hacle
Bu parçada bahsedilen dönem / anlayış aşağıdakilerden
D) Ölü E) Sahra
hangisidir?
A) Millî Edebiyat Dönemi B) Servetifünun Dönemi
C) Toplumcu Gerçekçi D) Tanzimat Dönemi
E) Fecriati Dönemi
9. Şinasi’nin 1861’de Tercüman-ı Ahvâl gazetesini çıkarması
Türk edebiyatında önemli dönüm noktalarından biri olmuştur.
Bu gazeteyle birlikte edebiyat dünyası hareketlenmiş, Batılı
tarzda eserler verilmeye başlanmış, Türk edebiyatını geliştire-
cek metinler hazırlanmıştır. Tercüman-ı Ahvâl gazetesi kadar
6. (I) Millî Edebiyat, 1911 yılında Genç Kalemler dergisi ile
gazetenin ön sözü olan Tercüman-ı Ahvâl Mukaddimesi’nin
başlayan, dilde sadeleşmeyi savunan, konu olarak Anadolu
de büyük önemi vardır. Şinasi, ilk defa bu ön sözde nokta-
insanının hayatını anlatmayı amaçlayan bir edebî anlayıştır.
lama işaretlerini kullanmış ve gazetede yer alan metinlerde
(II) Ziya Gökalp hem hece vezni ve dil meselesi ile hem de
de -Şair Evlenmesi gibi- kullanmaya devam etmiştir. Böylece
düşünce ve görüşleriyle, Ali Canip de halk için şiir anlayışıyla
noktalama işaretlerinin kullanımı Türk edebiyatında kendini
Millî Edebiyat şiirinin temellerini atar. (III) Milliyetçi duygularla
göstermeye başlamıştır.
şiirler yazılmaya başlanır, millî ve yerli kaynaklara inilmeye
çalışılır. (IV) Halk söyleyişlerinden yararlanılır. Halk edebiyatı Yukarıdaki bilgiler de göz önüne alınarak Tercüman-ı
nazım şekillerine geri dönülür. (V) Dönemde aruz-hece vezni Ahvâl Mukaddimesi’ne kadar kullanılmayıp ilk defa bu ön
tartışmaları yaşanır. Halit Fahri Aruza Veda adlı şiirinde hece sözde kullanılan noktalama işaretlerinin Türk edebiyatın-
ile aruz tartışmalarını işler. da yol açtığı en önemli sonuç hangisi olabilir?
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerin hangisinde bil- A) Bu ön sözden sonra noktalama işareti kullanımı yaygın-
gi yanlışı vardır? laşmıştır.
A) I B) II C) III D) IV E) V B) Noktalama işaretlerinin kullanımıyla birlikte Türk edebiya-
tının düşünce sistemi değişmiş, Batı dünyasına yakın bir
düşünce yapısına geçiş başlamıştır.
C) Noktalama işaretleri türlerin gelişimini etkilemiş, divan
edebiyatı türleriyle Batı edebiyatından alınan türler birlik-
7. “(Edebiyat) sözü özellikle beş on yıldan beri kalem ustaları te kullanılmıştır.
arasında en çok dile yerleşmiş sözlerdendir. Bu derece tanı-
D) Noktalama işaretleriyle beraber kaside, gazel, murabba,
dık bu derece kullanım sıklığı olan bir sözün şüphesiz anlamı
şarkı gibi divan edebiyatı nazım türleri terk edilmiştir.
da kullananlarca bilinmek gerekir. Ne var ki bunun edebiyatçı-
E) Şiirde noktalama işaretlerinin kullanımı uygun olmadığı
ların beğenisine lâyık olacak tarzda kısa ve özlü bir tanımına
için yalnızca nesirlerde noktalama işaretleri kullanılmıştır.
şimdiye kadar rastlanamamıştır. Bu sebeple öyle bir tanımın
birinci olarak değersiz tarafımdan getirilmesi büyükçe cesa-
retlerden sayılmış olduğunu bildiğim halde öğretim görevi ile
buna mecbur olmuş ve öğrencilere şu şekilde anlatmıştım...”
Bu parça aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabilir? 10. Aşağıdaki yazar - eser eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır?
A) Zemzeme A) Muallim Naci - Istılahat-ı Edebiyye
B) Tercüman-ı Ahvâl
B) Namık Kemal - Gülnihal
C) Celâleddin Harzemşah C) Şemseddin Sami - Tahrib-i Harabat
D) Harâbât D) Recaizade Mahmut Ekrem - Zemzeme
E) Talim-i Edebiyat E) Ahmet Vefik Paşa - Lehce-i Osmanî
52