Page 38 - 3 ADIM TYT - TÜRKÇE
P. 38
TÜRKÇE 2. ADIM
7. “Savaş ve Barış”ta Tolstoy, bir yandan 19. asrın en tantana-
5. En kısa tanımıyla göç, çoğu canlının ve insanların bir yerden lı savaşlarını ve tarihî şahsiyetlerini anlatırken diğer yandan
başka bir yere değişik sebepler yüzünden hareket etmesi karakterlerinin kendi içlerindeki savaşa odaklanır. Savaş,
veya yer değiştirmesidir. Bu olay, bir ülke sınırları içerisinde hem toplumların hem bireylerin sürekli içinde bulunduğu bir
gerçekleşiyorsa iç göç; ülke sınırını aşıyorsa dış göç olarak mücadele hâlidir. Âlemin çift kutuplu yapısı ve diyalektik işle-
isimlendirilir. Göçe sosyal, ekonomik, askerî, kültürel ve et- yişi, zıtların nihai uzlaşım için birbirleriyle savaşmalarını ge-
nik sebepler neden olmaktadır. Türkiye’de iç göçler, İkinci rektirir. Bu mücadeleyi, kitapta hem Aleksandr ile Napolyon
Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle sanayileşme faaliyetleri hem Rusya ile Fransa arasında hem de Prens Andrey’in,
ve tarımda modernleşmenin etkisiyle başlamıştır. İç göçler ilk Piyer’in, Nataşa’nın ruhlarında ve ilişkilerinde bilfiil duyum-
başlarda köyden kente doğru olurken daha sonraları küçük sarız. İnsanlık tarihinde savaşsız geçirilen zamanların azlığı,
ve orta ölçekli şehirlerden büyük şehirlere olacak şekilde de- devinen insanın zorunlu olarak hem kendisiyle hem çevresiy-
vam etmiştir. 1990’lı yıllarda kentten köye olmak üzere yeni le çatışma içerisinde olduğunun delilidir. ----.
bir iç göç şekli ortaya çıkmıştır. İç göçler hem göç veren hem
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdaki-
de göç alan yerleşim yerlerinde toplumsal değişimlere neden
lerden hangisi getirilebilir?
olmuştur. Bu değişimler ile birlikte özellikle kentlerde birtakım
sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu sorunlar ise hâlen yaşanmaya A) Tolstoy, kitabının kimi bölümlerinde olay örgüsünün dışı-
devam etmektedir. Bu çalışmada; Türkiye’de iç göçler, iç göç- na ustaca taşarak milletleri savaşa yönelten sebeplere ve
lerin toplumsal yapıda neden olduğu değişimler, iç göçlerin kuvvetlere dair gözlemlerini aktarır
meydana getirdiği sorunlar ve çözüm önerileri incelenmiştir.
B) Tolstoy, devlet idaresinde üst basamaklara çıkıldıkça
Bu parçadan, aşağıdaki yargıların hangisi kesin olarak
şahsi iradenin giderek zayıfladığını ve tarihin gürül gürül
çıkarılır?
akan nehrinin sularına karıştığını “Çar, tarihin kölesidir.”
A) Türkiye’de iç göçler, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra artış sözüyle ifade eder
göstermiştir. C) “Savaş ve Barış”ın karakterleri, çağın Batılılaşma eğilimi-
B) Ülkemizde iç göçler, sürekli olarak köyden kente doğru nin bir parçası ve -Rusya’da olduğu gibi bizde de- soylu-
bir eğilim gösterir. luk göstergesi olan Fransız kültürüyle yetişmiş aristokrat-
lardır
C) İç göçler, daha çok göç alan yerleşim yerlerinde toplum-
D) Bu çatışmanın kılıçla, topla, tüfekle fiziksel olarak açığa
sal değişimlere neden olur.
çıkmasıyla savaş olgusu; yıkıcılığının doruğuna ulaşır
D) İç göçlerle ortaya çıkan sosyal değişimler, şehirlerde bazı
sorunlara neden olmuştur. E) “Savaş ve Barış”ın dördüncü kısmında, Piyer’in, ruhunda
esaslı bir sıçrama yaratan savaşın trajik sahnelerine ta-
E) Ülkemizde göçlere sebep olan en etkili faktörler ekono- nıklığından sonra sözü edilen kristal gibi sihirli bir pırıltı;
mik ve sosyal alandadır. romanın bütününe hâkim olan o eşsiz duyguyu kanımca
en iyi anlatan mazmunlardan biridir
6. Geçenlerde gazete okurken şöyle bir cümleye denk gel-
dim: “Akıllarda ve kalplerde entegrasyon sağlanamadı.”
Karşılığının Türkçede bütünleşme olduğunu bildiğimiz en-
tegrasyon sözcüğünün kullanılması şık olmamış. Anlaşılan
yazar, gazetesinde “Toplum olarak akılca, yürekçe bütünle- 8. Yeni şair, yeni sanat adamı insanda kendisinden önce bi-
şemedik.” demek istemiş. Düşünüyorum da Türkçe karşılığı linmeyen birtakım duygular bulan yahut o duyguları yaratan
olan yabancı sözcüklerin kullanılması, birçoğuna belki aykırı kişi midir? Hayır, hiçbir sanat adamı insanda yeni bir duygu
gelmiyordur. Ancak Türk dili üzerinde düşünen biri için böyle bulmaz, yeni bir duygu yaratmaz. Zaten var olan duyguları
kullanımların tepki ile karşılanacağı bilinmelidir. Lisandan dile söyler. Ancak öyle söyler ki biz o duyguların, o şairlerin söyle-
geçerken geldiğimiz düzey bu olmamalıdır. diğinden başka türlü söylenmeyeceğini, o şairin duygularına
en uygun deyişi bulduğunu anlarız.
Bu parçada yazarın asıl yakındığı durum aşağıdakilerden
hangisidir? Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir?
A) Türkçe karşılığı olduğu hâlde yabancı kelimelerin kulla- A) İyi şairlerin kalıcı eserler vermek için çalıştıklarından
nılması B) Özgün konular bulan sanatçıların azlığından
B) Aydınların dil konusunda umursamaz tavırlar takınması C) Sıradan olayları anlatmanın kolay olduğundan
C) Gazetelerde özensiz bir dile yer verilmesi D) Sanatçının bilineni etkileyici şekilde anlatmasından
D) Dilimizde birçok yabancı sözcüğün yer alması E) Her sanat eserinin gerçeği anlatmayı hedeflediğinden
E) Toplumun dil konusunda yeterli hassasiyeti göstermemesi
38