Page 18 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 18

5         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




           Böylece edebiyat, hayatın tam da merkezinde yer almakta ve hayata katılmaktadır. “Her edebiyat ese-
           ri belirli bir dünya görüşünü, inancı, doktrini, ideolojiyi savunur veya bunlara tepkide bulunur.” fikri,
           edebiyatı bilinçli bir girişim olarak resmetmektedir. Edebiyat, toplumsal varlık olan insana ve onun
           hayatına öneriler getirmektedir. Önerilerini bazen açık kimi zaman ise sembolik bir dille sunmak-
           tadır. Toplumun yaşantısını belirlemeye çalışmakta, insanlara kimlik sunmakta ve yeni bir yaşantı
           düzlemi oluşturmaktadır.
           Edebiyatın anlatısına ve önerisine, insanlar ve okurlar cevap vermekte gecikmez. Roman ve hikâye-
           leri sadece okumakla kalmayıp eserlerdeki olay ve durumları yaşamaya ve hatta karakterleri kendi
           kişiliklerinde yaşatmaya çalışan birçok insana rastlanır. İnsanlar kendi hayatlarını roman kahraman-
           larının hayatlarına benzetmek ister. Yahut anlatılan hikâyeyi bizzat kendi deneyimlerine uygulamak
           isterler. Bu nedenledir ki edebî anlatının/hikâyenin etkilediği okur dünyası ile hem anlatılarda hem
           gerçek hayatta sıkça karşılaşmak mümkündür. Çünkü edebiyat, hayatın yaşandığı ve insanın kendi
           kimliğini bulduğu, keşfettiği toplumsal ortamın yaratılmasına ve hayatı kuşatan seçenek ve fırsatla-
           rın belirlenmesine yardımcı olmakta ve hayatın akışında merkezi bir rol oynamaktadır. İnsan, hikâ-
           yelerle kendini kuran, kendi kimliğini hikâyeler yoluyla oluşturan yegâne varlıktır. Hikâyeler, insanın
           kendini keşfetmesine, kendi benliğinin farkına varmasına yol açarken toplumsal bir aktör olarak
           insanın varlığını tescillendirmiştir.
           (…)

                                                                         Köksal Alver, Edebiyat ve Kimlik

          1.  Edebiyatın bir ulusun günlüğü olması sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.







          2.  Kişilerin kimlik oluşturma süreçlerine edebiyatın nasıl bir etkisi vardır?








          3.  Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu romanı 1922 yılında yayımlanmış ve roman, izleyen yıllarda çok
             okunmuştur. Romanın ana karakteri Feride’nin ismi ise o yıllarda doğan kız çocuklarına verilmiştir.
             Söz konusu bu sosyolojik durum, edebiyat yapıtının hangi özelliklerini yansıtır? Açıklayınız.






          4.  Bugüne kadar okuduğunuz edebiyat eserlerinde sizde iz bırakan ve örnek aldığınız karakterlerin
             hangi yönleriyle sizi etkilediğini açıklayınız.





          5.  Günümüzde geniş toplum kesimlerini edebiyat eserlerinin mi yoksa film ya da dizilerin mi daha çok
             etkilediğini düşünüyorsunuz? Açıklayınız.







          16
                                                                                   Hazırlayan: Ayşe Şule SÜZÜK
   13   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23