Page 365 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 365

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                         TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10          177

             5.ÜNİTE > Roman  Kazanım A.2.2: Metnin türünün ortaya çıkışını ve tarihsel dönemle ilişkisini belirler.
             Alan Becerileri: Okuma Becerisi  Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
             Etkinlik İsmi                        Batı’ya Açılıyorum                             25 dk.
             Amacı      Metnin türünün ortaya çıkışını ve tarihsel dönemle ilişkisini kavrayabilmek.  Bireysel


              Yönerge  Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
                     (Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)


                                                   Araba Sevdası
             Görkemli Bihruz Bey, eski vezirlerden ölü (…) Paşanın oğludur. İlden ile göçerek on beş yıl kadar
             İstanbul’a hiç ayak basmamış olan babasıyla kent kent dolaştığından dolayı Bihruz Bey, bir çocuk için
             birinci derecede öğrenilmesi gerekli olan bilgileri on altı yaşına değin elde edememişti. Sonunda, ba-
             basının bir ara işten ayrılması üzerine İstanbul’a geldiğinde, küçük beyin bir ortaokula gönderilmesine
             nasılsa girişildi. Aradan altı ay geçmeden (…) Paşa, bir il valiliğine atanıp İstanbul’dan yine ayrılmak
             zorunda kaldı ise de artık Bihruz Bey okumasından geri kalmamak için, bu kez İstanbul’da bırakıldı.

             İki yıl sonra paşa yine işten çıkarılarak İstanbul’a geldiğinde küçük beyi kara cümleden, yazımdan,
             okumadan yoklamasını kendisi yaparak bilgilerini yeterli ölçüde görmekle, okulunu bitirip de bir dip-
             loma alıncaya değin okula göndermeye gerek görmeyerek çocuğu, kendi isteği üzerine Babıali daire-
             lerinden birisine çırak ettirmiş ve bey efendi için öğrenilmesi doğal olarak kaçınılmaz görünen Fran-
             sızca ile birlikte ikinci dereceden gereği kabul olunan Arapça ve Farsçayı öğrenmek üzere Bihruz Bey’e
             başka maaşlı öğretmenler bulmuştu.
             Bihruz Bey ilk hevesle beş altı ay kadar daireye gidip gelerek daha Fransızca bir tümce okuma gücü
             kazanmadan, ağızdan bellediği bir hayli sözcük ve tamlamalar ile en alafranga genç beylerin davranış,
             kılık, hal ve hareketlerini taklitte doğrusu büyük bir yetenek belirtisi gösterdi.
             (…)

             Daireye gitmediği günler ise saçlarını kestirmek, terziye giysi ısmarlamak, kunduracıya ölçü vermek
             gibi, eksik olmayan nedenlerle Beyoğlu’nda ötede beride vakit geçirir, cumaları, pazarları da sabahle-
             yin öğretmenleri ile yarımşar saat ders yaptıktan sonra evinden çıkar, akşamlara dek gezinti yerlerinde
             dolaşırdı.

             (…)
             İllerde bulunduğu zaman en büyük zevki sırmalı giysi içinde, midilli ya da at üzerinde, arkasında çifte
             uşaklarla sokak sokak gezip dolaşmak olan bu beyin, İstanbul’a geldikten sonra ilgisi üç şeye yöneldi
             ki; birincisi araba kullanmak, ikincisi alafranga beylerin hepsinden daha süslü gezmek, üçüncüsü de
             berberler, kunduracılar, terziler ve gazinolardaki garsonlarla Fransızca konuşmaktı.

             Kışın söz gelimi karakışta, açık bir hava görünce arkasında, yalnız süse aykırı düşmemek için dar ve
             incecik ceket, dizlerinin üzerinde de yine süse aykırı düşmemek için bir kadife örtü bulundurarak
             Beyoğlu caddesinde, Kâğıthane yollarında araba kullanmak hevesiyle en sert poyraz karşısında tiril
             tiril titreyen Bihruz Bey her nereye gitse her nerede bulunsa, ereği görünmekle birlikte görmek değil,
             yalnızca görünmekti.

             (…)
                                                                              Recaizade Mahmut Ekrem









                                                                                                   363
   360   361   362   363   364   365   366   367   368   369   370