Page 413 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 413
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10 201
5.ÜNİTE > Roman Kazanım A.2.11: Metinde millî, manevi ve evrensel değerler ile sosyal, siyasi, tarihî ve mitolojik ögeleri belirler.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi İnsan İnsana 25 dk.
Amacı Metin aracılığı ile insani ve evrensel değerleri kavrayabilmek. Bireysel
Yönerge Metni okuyunuz. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metin çerçevesinde cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Goriot Baba
(…)
Belki de o dönemde saygıyla MÖSYÖ GORIOT olarak anılan Goriot Baba’nın sergilediği kayıtsız cö-
mertlik onun hiçbir işten anlamayan bir ahmak olarak görülmesine yol açmıştı. Mösyö Goriot tica-
retten çekildiğinde oraya eski zevklerinden vazgeçmeyen bir tüccar gibi muhteşem, dopdolu bir gar-
dıropla gelmiş, Madam Vouquer on sekiz ince keten gömleğe hayran kalmıştı.
(…)
Madam Vouquer, Mösyö Goriot’nun pansiyonuna yerleştiği günün gecesinde, kefeninden kurtulma ve
Goriot kimliği ile yeniden doğma arzusunun ateşiyle… bir keklik gibi kavruluyordu.
(…)
Gözüne girme çabalarının bir işe yaramadığını anladıktan sonra, bunun nedenini tahmin etmekte
gecikmedi… Nihayet, kendisini hafifçe okşayan umudunun bir hayal ürünü olduğunu anlayarak ve
bu işleri bilen biri gibi görünen Kontes’in kararlı sözlerine hak vererek bu adamdan hiçbir şey kopara-
mayacağını anladı. Nefreti doğal olarak dostluğuna ağır bastı; kini aşkından değil, yanılgıya uğramış
umutlarından kaynaklanıyordu. İnsan yüreği sevginin doruklarına çıkarken molalar verse de kindar
duyguların dik yokuşunda nadiren durur. Ama Mösyo Goriot müşterisiydi, bu yüzden dul kadın ze-
delenmiş onurunun infiallerini bastırmak, bu hayal kırıklığının yol açtığı iç çekişleri susturmak ve bir
manastır rahibi yüzünden canı sıkılan bir keşiş gibi intikam arzularına gem vurmak zorundaydı. Kıt
zekâlılar iyi ya da kötü duygularını hiç tükenmeyen alçaklıklarla tatmin ederler. Madam Vouquer kur-
banına sinsi işkenceler hazırlamak için kadınsı kötücüllüğünden yararlandı. İşe pansiyonunda verilen
gereksiz servisleri azaltmakla başladı. Eski sistemine geri döndüğü sabah Sylvie’ye “Artık turşu ve an-
çuez yok: Bunlar hep gösteriş!” dedi. Mösyö Goriot servetini kendisi kazanmış ve aşırı tutumluluğun
alışkanlıkla yozlaştığı insanlar gibi yemek seçmezdi. Çorba, et haşlama ve bir sebze yemeğinden oluşan
bir menü onun hep en gözde tercihlerinden biriydi. Bu yüzden pansiyonerinin damak tadını hiçbir
şekilde bozamayan Madam Vouquer, onu zorlamakta güçlük çekiyordu. Hiçbir açığını bulamadığı bir
adamla karşılaşmanın umutsuzluğuna kapılan dul kadın, onun itibarını sarsmayı düşündü ve duyduğu
tiksintiye pansiyonerlerini de ortak etti, onlar da bu nefreti eğlence olsun diye paylaşmayı kabul ettiler.
İlk yılın sonuna doğru dul kadın artık öyle kuşkucu olmuştu ki, yedi sekiz bin frank geliri, muhteşem
bir gümüş takımı ve… güzel mücevherleri olan bu tüccarın serveti ile kıyaslandığında çok düşük gö-
rünen bir fiyata neden pansiyonunda kaldığını kendi kendine sormaya başladı. Mösyö Goriot bu ilk
yılın büyük bölümünde akşam yemeklerini haftada bir iki kez dışarıda yemiş, ardından yavaş yavaş
şehirde yemek yemeyi ayda iki üçe indirmişti. Mösyö Goriot’nun bu kaçamaklarının azalmaya başla-
ması Madam Vouquer’nin çıkarlarına çok uygundu ve pansiyonerinin giderek daha düzenli bir şekilde
akşam yemeğini pansiyonda yemesinden hoşnuttu. Bu değişikliklerin servetinin yavaş yavaş erimesin-
den olduğu kadar, pansiyon sahibesinin canını sıkma arzusundan kaynaklandığı şeklinde yorumlar
yapılıyordu, çünkü bu yarım akıllıların en tiksinti verici alışkanlıklarından biri kendi alçaklıklarının
başkalarında da var olduğunu düşünmeleriydi. Ne yazık ki, Mösyö Goriot’nun ikinci yılın sonunda
Madam Vouquer’den ikinci kata geçmeyi ve pansiyon ücretini dokuz yüz franga indirmesini talep et-
mesi, hedef olduğu bu dedikoduları doğruladı. İyice tutumlu olmaya, kış boyunca odasının şöminesini
yakmayacak kadar ihtiyacı vardı.
(…)
Honore De Balzac
411