Page 418 - Türk Dili ve Edebiyatı - 10 | Beceri Temelli
P. 418

203       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 10                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü




          1.  Gustave Flaubert: “Güzel yazmak için iyi düşünmeye çalışırım… Benim de amacım zaten güzel
              yazmak… Güzeli en güzeli bulmağa çalışırken gerçekten, yaşayan gerçekten uzaklaşmamak da
              gerekir.” der.

              a) Yazarın bu fikrine katılıyor musunuz? Sizce eserler gerçeklere mi hayallere mi dayanmalıdır?
                 Düşüncelerinizi gerekçeleriyle açıklayınız.





              b) Yukarıdaki metinden yola çıkarak bu eserin gerçekçi olup olmadığını açıklayınız.




          2.    Realist yazarlar, çevrenin insan üzerindeki etkisini çok önemli bulurlar. Bundan ötürüdür ki
                kahramanların duygu, düşünce ve heyecanlarını iyice kavratabilmek ve benlikteki değişiklikleri
                iyice gösterebilmek için tasvire aşırı derecede başvurmayı bir ilke olarak kabul etmişlerdir. Re-
                alist romancının uzun tasvirlere başvurmasının sebebi: Çevrenin etkisi karşısında kahramanın
                davranışına verdiği yönü gösterebilmektir. Zira kişilerin psikolojisine inebilmek ancak tasvir
                aracılığıyla mümkündür.
                                                                                  H. Fethi Gözler

              a) Yukarıda verilen bilgiye göre okuduğunuz metinin realist özellikler taşıyıp taşımadığını metin-
                 den gerekçeler göstererek açıklayınız.






              b) Realizm ile ilgili verilen paragrafta realist eserlerde tasvirin öneminden bahsedilmiştir. Bu bilgi-
                den yola çıkarak metindeki çevre tasvirlerinin önemini belirtiniz. Yazarın metinde tasvirlere çok
                fazla yer vermesinin nedeni sizce ne olabilir?





              c)  Yazar çevre tasviri yaparken kendi düşüncelerini belirtmiş mi yoksa tasvirleri olduğu gibi mi
                 yansıtmıştır? Bu durum metni nasıl etkilemiştir?





          3.  Aralığın öbür yanında, Charles’in çalışma odası vardı; altı ayak kadar genişlikte ufak bir oda, bir
              masa, üç sandalye bir de yazıhane koltuğu. “Hekimlik Bilimleri Sözlüğü”nün yaprakları daha açıl-
              mamış ama, arka arkaya geçtiği satışlardan hayli yıpranmış ciltleri çam ağacından kitaplığı hemen
              hemen tek başlarına süslüyorlardı. Muayene sırasında hastalar duvarlardan küf kokusu duyarlardı;
              mutfaktan da hastaların öksürdükleri, bütün anlattıkları işitilirdi.

              Yukarıda Charles’in çalışma odasının tasvirine yer verilmiştir. Odası ile ilgili yapılan betimlemeden
              yola çıkarak Charles hakkında neler söyleyebilirsiniz? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle açıklayınız.









          416
                                                                                    Hazırlayan: Gül BÜYÜMEZ
   413   414   415   416   417   418   419   420   421   422   423