Page 123 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 123

Ortaöğretim Genel Müdürlüğü                                         FELSEFE  11



                                                  CEVAP ANAHTARI
             6. Etkinlik                                    12. Etkinlik
             1. Yönerge                                     2. Yönerge
            1. Aşama: İroni (Alay)  2. Aşama: Maiotik (Doğurtma)  1.  Metinde sofistler olarak bilinen filozoflarla ilgili bilgiler veril-
            Sokrates, kazanç düşkünü ol- Sokrates, kazancın iyilik oldu-  miştir. Bu filozoflar, Antik Yunan’da yaşamış ve çeşitli alanlarda
            manın nasıl bir şey olduğunu ve  ğunu, kazananların da iyi insan   para  karşılığı  ders  veren  öğretmenler  olarak  bilinir. Özellikle
            kimlerin kazanca düşkün olduğu- olabileceklerini  söylemesiyle  ta-  duyum ve algının göreceliğinden yola çıkarak bilginin kesin-
            nu sormakla işe başlar.  lebesinin kazanca dair düşünce-  liğine şüpheyle yaklaşmış ve doğru bilginin imkânsızlığını sa-
            Talebe ise kazanca düşkün olanla- lerini değiştirmeye başlamıştır.   vunmuşlardır. Septisizmi ve rölativizmi görüşlerinin temeline
            rın hileci dolandırıcılar olduğunu  Kazanç bir iyilikse iyiliği sevenler   oturtmuşlardır.
            savunur. Ayrıca her şeyden fayda  kazanç  düşkünü olamazlar diye-  2.  Gorgias, bilginin kesinliğine şüpheyle yaklaşmış ve doğru bil-
            sağlamaya çalışan, açgözlü, doy- rek talebesinin başta savunduğu   ginin imkânsızlığını savunmuştur. Ona göre duyum ve algılar
            mak bilmeyen kişiler olduğunu  hilecilerin sadece kazanç düşkü-  görecelidir. Bilgi, bu sebeple kişiden kişiye değişir. Herkesin
            söyler.                nü oldukları düşüncesinin yeri-  üzerinde uzlaştığı bir bilgi yoktur.
                                   ne, iyilerin de büyük veya küçük
                                   kazanma isteği olduğunu kabul   14. Etkinlik
                                   ettirir. Sonuç olarak iyi veya kötü   1. Yönerge
                                   herkes kazanç düşkünü olacaktır.
                                   O hâlde kazanç düşkünlüğünü   1.  Metinde Platon’un idealar kuramı ve ruhun ölümsüzlüğü, Aris-
                                   ayıplamak doğru değildir. Çünkü   to’nun tümevarımsal akıl yürütmesi ve 4 neden ilkesi, Epikü-
                                                              ros’un hedonizmi, stoacı ahlak ve Yeni Platoncu südur görüşü
                                   ayıplayanın da diğerleri kadar ka-
                                   zanca düşkün olabileceği fikrini   yer almaktadır.
                                   kabul ettirir.           2. Yönerge
                                                              Uzmanlık alanı 1:  “Duyusal olan bir gölgedir, gerçek varlık
             2. Yönerge
                                                              ideadır.” ve “Ruh ölümsüzdür.”
             1.  Protagoras ve Gorgias’ın ortak görüşü, sofistlerin göreceliği ve   Uzmanlık alanı 2: “En tümel kavramlar tanımlanamasalar da
                nihilizme varan bilinemezciliğini savunmuş olmalarıdır. Pro-  bir gerçeklik olarak vardır.” ve “Nedensiz hiçbir şey yoktur ve
                tagoras, bilgi ve ahlakın insan algısına göre değişikliğe uğraya-  bu nedenler silsilesi ilk nedene, ilk hareket ettiriciye kadar gi-
                bileceğine inandığı için genel geçer bir bilgi ve evrensel ahlak   der.”
                yasasının olamayacağını savunur. Gorgias ise hiçbir şeyin var   Uzmanlık alanı 3: “Azla yetinilmelidir.” ve “Tanrı’nın zorunlu
                olmadığını, olanın da bilinemeyeceğini, bilinse bile insanların   kılmadıkları yapılmamalıdır.”
                ortak bir iletişim kaynağının olmayışından dolayı başkalarına   Uzmanlık alanı 4: “Doğaya boyun eğilmelidir.” ve “İnsanlar
                aktarılamayacağını söyler. Ahlak konusunda da evrensel ilkeler-  arasında ayrım yapılmamalıdır.”
                den çok bireysel ilkelerin arayışındadır. Dolayısıyla genel geçer   Uzmanlık alanı 5:“Her şey ‘bir’den oluşur.” ve “İnsan ruhunu
                doğrulardan ve ahlaki ilkelerden söz edilemez görüşündedir.  maddeye ezdirmemelidir.” yargıları söz konusu etkiye işaret
             3.  Protagoras ve Gorgias’ta bilgi, süjeye bağlı öznel bir özellik gös-  eder.
                terir. Bilginin kaynağı, insanın sahip olduğu duyular vasıtasıyla   15. Etkinlik
                elde ettiği duyumlar ve buna bağlı olarak ortaya çıkan algılardır.   Yönerge
                Bu durumda onlara göre genel geçer doğrulara ulaşmak imkân-
                sızdır. Ahlaki olarak da herkes için iyi olacak evrensel doğrular-  1.  Hristiyan Felsefesinin Bazı Özellikleri
                dan ve erdemden söz edilemez. Sokrates ise doğru bilginin insan   • İnanç merkezli görüşler ortaya çıkmıştır.
                aklında doğuştan var olduğunu savunur. Ruh, ona göre ölüm-  • İnancın akılla temellendirilmesi yapılmaya çalışılmıştır.
                süzdür ve birçok kez değişik insan bedeninde yaşamış, bu esnada   • Akıl ve inanç tartışmaları ön plana çıkmıştır.
                tüm bilgilere de sahip olmuştur. Ruhta uyku hâlinde bulunan bu   • İnancın bilgiyi mümkün kıldığı düşüncesi egemendir.
                bilgilerin doğurtma adını koyduğu bir sorgulama yöntemi ile   • Antik Yunan felsefesinden etkilenmiştir.
                ortaya çıktığını ve bunun genel geçer doğrular olduğunu söyler.   • Tanrı’nın varlığı kanıtlanmaya çalışılmıştır.
                Ahlak konusunda da yine en büyük erdemin bilgi olduğunu, tüm   • Kutsal metinlerin doğruluğu merkeze alınmıştır.
                kötülüklerin bilgi eksikliğinden kaynaklandığını belirtir.  • Dinsel otoriteye karşı gelinmemesi gerektiği vurgulanmıştır.
                                                              Hristiyan Felsefesinin Bazı Problemleri
             7. Etkinlik                                       • Tanrı’nın Varlığını Kanıtlama Problemi
             Yönerge                                           • Kötülük Problemi
                                                               • Tümeller Problemi
             1.  Harpagon’un cimri tavırları Jacques Usta’nın sabrını taşırmıştır.  2.  Skolâstik yöntemde vahye karşı akılla ileri sürülen itirazları kar-
             2.  Güzel yemekler pişirmek için çok para gerektiğini düşünen Ja-  şılayabilmek hedeflenir. Salt tanımsal, mantıksal açıklamalar-
               cques Usta’ya itiraz eder ve az parayla da güzel yemekler pişi-  dan yola çıkarak varlık alanına ilişkin sonuçlara varmak yine bu
               rilebileceğini savunur, bu tavrının asıl sebebi böyle düşünmesi   dönemin özelliklerinden biridir. Dinsel-dogmacı bir felsefedir.
               değil Harpagon’un gözüne girmektir.            Amacı aklın yardımıyla inanç konularını kavranılır yapmak,
             3.  Cimridir. Parasına her şeyden çok değer verir.   bunları kanıtlamaktır. Buna göre “Anlayayım diye inanıyorum.”
                                                              görüşü hem çıkış hem de varış noktasıdır. Din ile felsefeyi bir-
             4.  Platon ve Aristoteles’e göre Harpagon’un mutlu olması pek   leştirmek, uzlaştırmak için işe başlamış sonunda ise tam tersi
               mümkün değildir. Aristoteles, ruhun amacının mutluluk oldu-  olmuş, din ile felsefe birbirinden kesin olarak ayrılmıştır. Fel-
               ğunu ve erdemli davranış ile aklın etkinliğinin mutluluğu ge-  sefeye karşı alınan bu tutumdan dolayı bu dönemde felsefenin
               tireceğini düşünür. Bu durum, doğru olan ortayı bulmayla da   yanında bilim de dışlanmıştır. Felsefe ve bilim merkezleri bir
               bağlantılıdır. İki aşırı uçtan kaçarak  davranışlarımızda ortayı   bir kapatılmıştır. 5. yüzyılda İskenderiye Kütüphanesi bilimsel
               bulabiliriz. Harpagon, bu durumda cimri tavırları ile uç nok-  ve felsefi çalışmaların Hristiyan düşüncesine zarar verdiği ge-
               tadadır. Platon için dürüst, adil ve doğru kişiler iyi ideasının   rekçesiyle yakılmıştır. 6. yüzyılda Platon Akademisi de kapatıl-
               bilgisine ulaşabilir. İyi ideasını anlayan kişi doğru davranışlarda   mıştır. Kilise, güç ve servet kazanmıştır. Din dışı yöneticiler ba-
               bulunabilir fakat Harpagon, iyi ideasından oldukça uzaktır.  şarısızlığa uğramıştır. Din adamları itaati öğütlemiştir. Bu itaat,

                                                                                                   121
   118   119   120   121   122   123   124   125   126   127   128