Page 92 - FELSEFE 11 BECERİ TEMELLİ ETKİNLİK KİTABI
P. 92
41 FELSEFE 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
nıdır. Maddeyle, insanın bilincinin ya- (…)
ratmalarıyla ilgisi olmayan bu varlıklar DOGRU VE YANLIŞ
öncesiz-sonrasızdır. Burada bulunan
kavramlar ve sayılar dizgesi düşünme Ortak duyu için doğru ile yanlışın bir-
eyleminde, insanın etkisi olmadan, ken- birine karşı oluşu belli bir şeydir. Çoğu
diliğinden gelişir. Düşünen insan bunla- zaman bu ortak duyu, var olan bir fel-
rı ortaya çıkarır, yaratmaz. Değişmeyen, sefe sisteminin toptan onaylanmasını
kendi kendisiyle özdeş kalan bu varlıklar ya da yadsınmasını bekler; böyle bir
arasında gene kendiliğinden kurulan bir sistem üzerindeki bir açıklamada bu
Akılsal olan oran, bir düzen vardır. tavırlardan yalnızca birini ya da öte-
kini benimser. Felsefi sistemlerin fark-
gerçek, gerçek İkinci varlık alanı doğadır. Burada tin, lılığını, doğruluğun giderek gelişmesi
olan kendi kendine yabancılaşmış, oluşu ger- olarak kavramaz; ona göre başkalık,
akılsaldır. çekleştiren ortamın doğmasına olanak ayrım yalnızca çelişki anlamına gelir.
sağlamıştır. Bu nedenle doğa bir “oluş
Tomurcuk çiçeğin açılışı içinde kaybo-
alanı”dır. Doğada bir nesne ancak baş- lur, öyle ki tomurcuğu çiçek çürütüp ya-
ka bir nesne dolayısıyla vardır, kendili- dsımaktadır sanki. Aynı biçimde meyve
ğinden değildir. Bütün nesneler uzay ve de sanki çiçeğin, bitkinin yalandan bir
zaman bağlantısı içindedir, süreklilik bir varoluşu olduğunu gözler önüne serer
görünüştür. (...) ve kendisini bitkinin bir doğrulaması
Tin'in gelişme sürecinde son ve üçüncü olarak çiçeğin yerine geçirir. İşte bitki-
aşama kendi kendisiyle çelişik durum- nin bu biçimleri, oluşumları yalnızca
lardan kurtularak bireşime varmaktır. Bu birbirlerinden farklılaşmakla kalmazlar
durum, Tin'in doğadan sıyrılması, kendi ama aynı zamanda birbirleriyle bağ-
özüne uygun bütünlüğe kavuşmasıdır. daşmaz şeyler olarak biri ötekinin ye-
Bu alan kültür dünyasıdır, insanın düşü- rini, yani birbirlerinin yerini de alırlar.
nen, yaratan bir varlık olarak bulundu- Yine de oynak yapıları onları organik
Görsel 4.16: Hegel ve Öğrencileri (Temsili)
ğu ortamdır. Bu ortamda “tin”, önce tek birliğin birer anı kılar, bu birlikte onlar
insanda, bireyde uyanmaya başlar sonra çatışma hâlinde olmadıkları gibi tersine
bireyin içinde bulunduğu varlık alanı her biri de aynı ölçüde gereklidir. İşte bu
olan toplumda kendi kendinin bilincine bir arada, eşit olarak bulunma zorun-
varır. Tin bu aşamada doğadan kurtul- luluğu ise bütünün yaşamını oluşturur.
muş, bireşim ve çelişik durumu ortadan Ancak felsefe sistemleri arasındaki çe-
Diyalektik; tez, kaldırarak, birlik ve bütünlüğe dönüş- lişki genellikle böyle anlaşılmaz; ayrıca
sentez ve antitez müştür. (...) Bu alanda “ben” bağımsız- çelişkiyi yakalayan insan zihni (tin)
onu tek yanlılığından çekip çıkarmayı
aşamalarından dır, bir bilincin taşıyıcısıdır, “kişi”dir. ya da onu kurtarılmış olarak elde tut-
meydana gelir. Hegel, insanın kişi olarak ortaya çıkı- mayı, kendi kendisiyle çekişip didişir
şını Tin’in açılımı ile bağlantılı aşama-
lardan biri olarak görür. Ona göre “tin” ve çelişir gibi görünen şeyin yapısında,
karşılıklı olarak zorunlu bulunan anları
tek kişide değil bireyi aşan bir oluşum (moment) tanıyıp ortaya çıkarmayı bir
aşamasından sonra ortaya çıkan alanda, türlü bilemez (Tinin Fenomenolojisi., s.
devlet, sanat, din ve felsefe gibi varlıkla- 10).
rın bütünleştiği ortamda kendini bulur.
Bu alan salt kültür evrenidir ve Hegel'in Nejat Bozkurt, “Hegel” adlı eserinden
devlet anlayışının biçimlendiği yerdir. alıntılanmıştır.
90
Hazırlayan: Sarper Serkan AVCI