Page 453 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 453
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 223
8. ÜNİTE > Eleştiri Kazanım A.4.9: Metinde ortaya konulan bilgi ve yorumları ayırt eder.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Metnin Yorumu 30 dk.
Amacı Bir metindeki öznel ve nesnel cümleleri ayırt ederek metne dair çıkarımlarda bulunabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Hikâyenin Şiiri: Yaşamak Sandığım
Bir anlatı metni -hele ki kurmaca bir eser- gerçek bir zihinden çıksa dahi onun gerçek bir hayatı anlat-
madığı varsayımı aklımızın bir kenarında durarak okunur. Bu kurmaca metne kendimizi inandırma-
mız ve kendimizi o evrene kaptırmamız ile eserin kalitesi arasında doğru bir orantı vardır. Kurmaca bir
metnin içine gerçekliği ufak dokunuşlarla da olsa işlemek, her yazar için bir açığa çıkma korkusu taşır.
Buna karşılık başarılı dokunuşlar ise metni güçlü kılma yollarından birisidir.
Edebiyatın bizi aldatan, tatlı yalan bir yanı olduğunu unutmadan satır arasına diri gerçekçiliği yerleş-
tiren bir kitapla okuru selamlıyor Veysel Altuntaş. O, kendi gerçekliğini çarpıtmadan, ondan utanma-
dan ve bunu yaparken kendisi ile dertleşip çözüm arayan, cesur bir yazar. Yaşamak Sandığım, yazarın
ilk kitabı. Yazar bu eserde, temelde aile ve/veya toplum içinde yaşamanın bir insanı yalnız olmaktan
kurtarmadığını anlatmaya çalışıyor. Tedirgin, huzursuz, başarsa da kendini başarısız sayan, attığı her
adımda hatayı herkesten önce kendinde arayan karakterlerin başını çektiği olaylar, kitaba hâkim olan
durgun havaya uygun bir biçimde veriliyor.
Dil yönünden yapılan incelemede yazarın evvel zamanında şiirle ilgili olduğu ve şiir mesaisi yaptığı
açıkça görülüyor. Bu mesai sayesinde düz yazı ile mensur şiir arasına kayan bir dil ortaya çıkıyor tüm
metinlerde. Kitabın en didaktik metninde dahi bu his kendisini belli ediyor. Yazar dil ile oynamayı
hikâyesinin bir gereği saymış olsa gerek. “Öyle ya, yoldan geldim. Üstelik savaştan... Üstelik herkes
kendisiyle meşgul.” Bu nahif anlatımın yanında metinleri diri tutan bir de kadim selamlamalar var öy-
külerde. Altuntaş, kutsal metinlerden alınmış pasajlara benzer üslubu ile metinlerine didaktik bir hava
da kazandırıyor.
Metinler, hikâyelerin gereği olarak flu bir atmosfere uygun şekilde, kesitler hâlinde sunuluyor. Âdeta
bir sayıklama izlenimi uyandıran ve bir rüya atmosferini andıran dil kullanımı, yazarın şiirsel üslubunu
güçlendiren bir yapı oluşturmuş. Fakat aynı zamanda yer yer yalnızca sayıklamalarla ve bilinç akışı şek-
linde ilerleyen bu anlatım biçimi, okuru kimi zaman olayların ekseninden kaydırıyor. Bu, özellikle ak-
siyon ve kurgu odaklı okur için zorlayıcı bir durum. Bu aksama örneğin Bir Gazete Haberi hikâyesinde
aşılsa da kitabın bütünlüğü içerisinde az da olsa kendini belli ediyor. Bundan sonra yazacağı öykülerde
bu durumu aşmasının Altuntaş’ın hikâyesini çok daha güçlü kılacağını düşünüyorum.
Yaşamak Sandığım, anlatıcının, okurların toplaması için satır aralarına gerçekleri serptiği bir ilk kitap.
Dili, anlatımı ve güçlü karakterleri ile akıllarda yer etmeyi hak ediyor. Şiirsel dilin ve güçlü anlatımın
damakta bıraktığı tat kalıyor zihnimizde bu kitapla. Kitabı bitirip iki elimizi yanımıza koyduğumuzda
ise biz de tekrarlıyoruz: “Tanrı göğüs kafesini niye yaratmış? Eğer kalbimi koruyamıyorsa bir yazıdan,
bir acıdan, senin bakışlarından...”
M. Fatih Kutlubay, Post Öykü Dergisi
Kelime Dağarcığı:
flu: Tam olarak belli olmayan. kadim: Eski. nahif: İnce, duygulu, hassas. pasaj: Yazının veya eserin bir bölümü, parça.
451