Page 468 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 468
230 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 Ortaöğretim Genel Müdürlüğü
iyilik ile kötülüğü bir arada gören, insanı ve kâinatı bütünüyle kucaklayan bir gerçekçiliktir. Sait Faik’in
hikâyelerini hayat gibi zengin, karmaşık ve güzel yapan, bu sevgi dolu, derin, geniş, anlayışlı ve müsa-
mahalı bakıştır.
Mehmet Kaplan, Hikâye Tahlilleri
Kelime Dağarcığı:
bizar olmak: Usanmak, bıkmak. dülger: Yapıların kaba ağaç işlerini yapan kimse. hakir: Aşağı görülen, değersiz. mahmuz: Çiz-
menin, potinin arkasına takılan ve binek hayvanlarını dürtüp hızlandırmaya yarayan demir veya çelik parça. munis: Cana yakın,
uysal, sevimli. müsamaha: Hoşgörü.
1. Dülger Balığının Ölümü hikâyesinde konu dülger balığıdır ama dikkat, ilgi, sevgi ve acıma duygu-
larıyla ona yazarın kendisi de karışır. Buna göre denilebilir ki hikâyenin kahramanlarından biri de
Sait Faik’tir. Yazar, dülger balığına bakarken adeta onda, kendisine benzer, çevresi tarafından anlaşıl-
mayan, sevilmeyen, hakir görülen insanların sembolünü bulur. Sait Faik bu hikâyesini hayatının son
yıllarında, hastalandıktan sonra tedavi için gittiği Fransa’da tesadüfen, öleceğini öğrendikten sonra
yazmıştır. Yazar dülger balığının ölümünde âdeta kendi ölümünü görür gibi olur.
Okuduğunuz metinden seçilen bölümden hareketle eleştirmenin metin-yazar ilişkisi ile ilgili tutu-
munu değerlendiriniz.
2. Sait Faik’i yakından tanıdım ve sevdim. Bir sabah, tesadüfen Köprü altından eşimle beraber geçerken
onunla karşılaştık. Selâmlaştık. Sait Faik’i ilk defa gören eşim: “Kim bu serseri, eşkıya kılıklı adam!”
dedi. “Sait Faik” dedim. Gözlerine inanamadı. “Ne, o güzel hikâyeleri yazan bu adam mı?” diye hay-
ret etti. Hikâye tahliline böyle şahsi bir hatırayı karıştırdığım için özür dilerim.
Okurlarından özür dilemesi eleştirmenin yazar kimliği hakkında size ne düşündürmektedir? Dü-
şüncelerinizi belirtiniz.
3. Sanat ile şahsiyet arasında münasebet vardır. Sait Faik, hikâyelerinde yaşadıklarını ve kendisini an-
latmıştır. Fakat bu düşünceye hemen şunu da ilave edeyim. Hayat, kendiliğinden güzel eser vücuda
getirmez ve bizde, yaşanırken her zaman güzellik duygusu da uyandırmaz. Sait Faik’i büyük hikâyeci
yapan yaşantısı değil, sanat gücüdür. O, yaşantılarını anlatırken hayatın güzelliğini ve manasını bul-
muştur.
Metinden alınan yukarıdaki ifadelerden hareketle eleştirmenin sanat ile şahsiyet arasında nasıl bir
ilişki kurduğunu açıklayınız.
466
Hazırlayan: Duygu T. KUŞ