Page 475 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 475
Ortaöğretim Genel Müdürlüğü TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11 234
8. ÜNİTE > Eleştiri Kazanım A.4.15: Metinlerden hareketle dil bilgisi çalışmaları yapar.
Alan Becerileri: Okuma Becerisi Genel Beceriler: Eleştirel Düşünme Becerisi
Etkinlik İsmi Eleştiride Dil Bilgisi 30 dk.
Amacı Eleştiri metni üzerinden yazım ve noktalama çalışmaları yapabilmek. Bireysel
Yönerge Aşağıdaki metni okuyunuz. Metinden hareketle soruları cevaplayınız.
(Metin, aslına sadık kalınarak alınmıştır.)
Sarı Sıcak
Orhan Kemal’in “Uyku” hikâyesinde olduğu gibi Yaşar Kemal de “Sarı sıcak” hikâyesinde, çalışmak
zorunda kalan veya zorla çalıştırılan bir çocuğu ele alıyor. Yaşar Kemal’in hikâyesinde de uyku ile savaş
ve yorgunluk önemli bir yer tutuyor. İki hikâyede de, çocukların beden yapıları bakımından zayıf olma-
ları, aç kalmaları ve aşırı sıcaklık karşısında baygın düşmeleri dikkati çekiyor. Yalnız Orhan Kemal’in
hikâyesinde mekân fabrika olduğu halde, “Sarı sıcak” da köy ve tarladır. Sosyal çevreyi meydana getiren
şahıslar da farklıdır.
İki yazarın da gayesi, çocuğa karşı acıma duygusu uyandırmak ve çocukların bir kazanç vasıtası olarak
kullanılmasının bir nevi zulüm olduğunu ortaya koymaktır. Orhan Kemal’in hikâyesi işleniş, ayrın-
tılarla ana-fikir arasında kurulan münasebet, iç zenginlik, gerçeklik duygusu bakımından Yaşar Ke-
mal’inkinden daha mükemmeldir. Yaşar Kemal, hadiseler arasında ikna edici münasebetler kuramıyor.
Tasvirleri şairâne olsun diye beyhude uzatıyor. Bu zaaflar Yaşar Kemal’in romanlarında da vardır.
Tasvirin şairâneliği yanında Yaşar Kemal, sevgi ve iradeye de önem veriyor. Böylece ezici güçlere karşı,
insanı kurtaran bir denge kuruyor.
“Sarı sıcak” hikâyesinde annenin oğluna karşı şefkatli davranışı ile babanın haşin davranışı arasında
tezat vardır. Baba oğlunun çalışmasını, tembelliğe alışmamasını ister. Onu düşündüren bir sebep de,
Mustafa Ağalar’a verdiği sözdür: “Bu geceyarısı nereden çocuk bulurlar sonra?”
(…)
Anne, oğlu Osman’ı Mustafa Ağalar’a gündeliğe giden Zeyneb’e emanet eder. Zeynep çalışma esnasında
Osman’a göz-kulak olur. Osman da Zeyneb’i sever. Tarlada zalim babanın yerini yakıcı güneş alır. Yazar
güneşin yakıcılığı üzerine ısrarla durur.
Akşam herkes yemek yerken onurlu bir çocuk olan Osman bir kenarda durur. Bir çubukla oynayarak
varlığını duyurmak ister ama yemek yiyenler oralı olmazlar. Neden sonra Mustafa Ağa’nın karısı (yine
bir kadın) Osman’ı farkeder ve kocasının kulağına bir şeyler fısıldar. Bunun üzerine Mustafa Ağa kesesi-
ni çıkarıp Osman’a bir yirmi beşlik verir. Osman alnının teriyle kazandığı parayı doğru anasına götürür.
Çocuğuna karşı o kadar müşfik olan annenin, oğlunun kollarının çok ince oluşunu tam işe gideceği
sabah farketmesi ve kocasıyla durumu daha önce konuşmaması anlaşılması güç bir durumdur.
(…)
Mehmet Kaplan, Hikâye Tahlilleri
Kelime Dağarcığı:
beyhude: Yararsız, anlamsız, boşuna. haşin: Sert, kırıcı, gönül kırıcı. münasebet: İlişik, ilişki, ilinti. müşfik: Sevecen
şairane: Şaire yakışır biçimde, şair gibi, ozanca. yirmi beşlik: Yirmi beş kuruş veya lira değerinde para. zaaf: Eksiklik, yeter-
sizlik. zulüm: Eziyet, cefa.
1. Orhan Kemal’in “Uyku” hikâyesinde olduğu gibi Yaşar Kemal de “Sarı sıcak” hikâyesinde, çalışmak
zorunda kalan veya zorla çalıştırılan bir çocuğu ele alıyor.
a) Okuduğunuz metinden alınan yukarıdaki cümlede geçen eser adlarının nasıl yazıldığına dikkat
ederek tespit ettiğiniz farklılıkları belirtiniz.
473