Page 478 - Türk Dili ve Edebiyatı 11 Beceri Temelli Etkinlik Kitabı
P. 478

235       TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 11                          Ortaöğretim Genel Müdürlüğü



          1.  Anlatımda duruluk, cümlede gereksiz sözcüğe yer verilmemesidir. Cümleden bir sözcüğü ya da
              söz öbeğini çıkardığımızda anlamda bir bozulma ya da daralma olmuyorsa o sözcüğün kullanımı
              gereksizdir; dolayısıyla o cümle duru bir cümle değildir.
              Bu bilgiden hareketle, okuduğunuz metinden alınan Refik Halid Karay (1888-1965), önce İstan-
              bul’un İçyüzü adını verdiği, sonraki baskılarda pek yerinde olarak bu adı İstanbul’un Bir Yüzü olarak
              değiştirdiği romanını yazmaya 15 Eylül 1918’de başlamış, 15 Aralık 1918’de bitirmiş. cümlesini anla-
              tımda duruluk ilkesine göre inceleyiniz.










          2.  Romanın anlatıcısı İsmet (“… benim ismim ‘Yüksek İsmet’ti; çıtır pıtır olduğumdan bunu yakıştırmış-
              lardı; sonraları ben geliştim, irilendim. Fakat lakaplarımız kaldı, değişmedi.”), romanın biçimini şöyle
              açıklıyor: “İkimiz de (öbürü: Kâni.) İstanbul’un göğe sığmaz genişliği, ucu bulunmaz derinliği içinde
              öyle karışık, çapraşık yollara düştük, öyle eziyetler çektik veya sefalar sürdük ki hatırladıklarımızı
              olduğu gibi, süssüz, ilavesiz yazıversek meydana payitahtın son zamana ait ne canlı ve ne doğru bir
              tarihi çıkar. İşte ben, elimden geldiği kadar, bu hatıraları sırasını düşürdükçe roman gibi değil, bir
              hatıra defteri gibi bazen kısa kısa, bazen uzun uzun, o günkü zevkime, iştahıma göre zaptedeceğim.”
              Yukarıdaki paragrafta yazar, ilk parantez işaretini romandan alıntı yapmak için, ikinci parantez
              işaretini ise anlatıcının sözünün arasına girerek okuyucuya romanla ilgili bir açıklama yapmak için
              kullanmıştır. Sizce bu alıntı ve açıklamaların kullanılması metnin duruluğunu ve akıcılığını nasıl
              etkilemiştir? Açıklayınız.









          3.  Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcüklerin yerine günümüz Türk-
              çesinde hangi sözcükler kullanılmaktadır? Söz konusu sözcükleri değiştirerek altındaki boşluklara
              cümleleri yeniden yazınız.

                  Okuduğum “üçüncü basılış”ı İnkılâp ve Aka Kitabevleri yayımlamışlar, yayım tarihi yok.




                  Benim ismim Yüksek İsmet’ti; çıtır pıtır olduğumdan bunu yakıştırmışlardı; sonraları ben geliştim,
                irilendim.





          4.  Romanda sık sık “eski devir” sözü geçiyor; bu, 1908 Meşrutiyet’inden önceki “devir”; “Abdülhamit’in
              saltanat yılları” demek; sık sık geçen ve roman zamanını belirleyen sözler arasında “Meşrutiyet’in
              ilanı” var, “31 Mart vakası” (13 Nisan 1909) var.
              Yukarıdaki paragrafta noktalı virgül, kesme işareti, tırnak işareti ve büyük harflerin kullanımı ile
              ilgili bazı yanlışlıklar yapılmıştır. Bu yanlışlıkları düzelterek cümleleri yeniden yazınız.









          476
                                                                                       Hazırlayan: Filiz MUSLU
   473   474   475   476   477   478   479   480   481   482   483